Sorular ve Yanıtlar
Anlamın "içkin" yani şeylere ya da durumlara yüklü olmaktan
ziyade bir sekilde yerleşik olduğunu söylemek yanıltıcı bir konuşma olabilir, ama yine de onu bir parça anlamlandırmak mümkündür. Mesela bazı nesnelerin kendi belirli varlıklarıyla bir anlam ifade ettikleri ya da onu somutlaştırdıkları söylenebilir.
Sayfa 91 - Ayrıntı Yayınları 2. Baskı 2007
Sorular ve Yanıtlar
Atfedilmiş" ve "içkin" anlamlar arasındaki, görünürdeki çatışma bir dil ticaretini gerektirir. Edebiyat eleştirisinde, bir şiirin anlamının üründe zaten bir şekilde mevcut olarak okurun gelip onu ortaya çıkarmasını mi beklediği, yoksa okurlar olarak bizim şiire kattığımız bir şey mi olduğuna dair bir tartışma vardı.
Nietzsche, "insan, şeylerde onlara kattıklarından başka hiçbir şey bulamaz." Bu yüzden, eğer hayatinizi bos buluyorsanız yiyeceğiniz tükendiğinde buzdolabınızı doldurduğunuz gibi niye onu da doldurmayasınız?
Sayfa 90 - Ayrıntı Yayınları 2. Baskı 2007
2023 okuma hedefini ekledi.
2023 OKUMA HEDEFİ
0/100 kitap - %0 tamamlandı
Henüz kitap okumadı
100 kitap
0 sayfa
0 inceleme
0 alıntı
Okur Takip Önerileri
Sorular ve Yanıtlar
İkincisi, yani "postmodern" bakiş tarzında hayat anlamlı değildir ama anlamsız da değildir. Hayatın anlamdan yoksun olduğunu kasvetli bir biçimde ileri sürmek, onun bir anlamı olabileceği yanılsamasının tutsağa kalmaktır. Peki ya hayat, bu terimlerden herhangi biriyle söz edebileceğimiz bir şey degilse?
Sayfa 88 - Ayrıntı Yayınları 2. Baskı 2007
Sorular ve Yanıtlar
Eğer dünya belirsizse umutsuzluk mümkün degildir. Belirsiz bir gerçeklik, umut için kesinlikle açık kapı bırakılmalıdır.
Beckett'ta ölüm yoktur; yalnızca bitmez tükenmez bir yozlaşma süreci olarak organların sertleşmesi, derinin pul pul dökülmesi, gözyuvarlarının bulanıklaşması, işitmenin ağırlaşmasi ve sonsuza gitmesi muhtemel bir fürüme vardır. Godot'nun yokluğu, hayat radikal bir belirsizliğe sokmuş gibidir ama bu onun gelmeyeceğinin bir garantisinin olmadığı anlamına gelir.
Sayfa 84 - Ayrıntı Yayınları 2. Baskı 2007
Sorular ve Yanıtlar
Godot'yu beklemek bir olay mıdır yoksa olayın ertelenmesi mi? Bu yaşamanın nihai bir anlamı ötelemek ve sonraya bırakmak olduğu akla getirir. Bu öteleme eylemi hayata katlanmayı zorlaştırsa da onu devinim halinde tutar.
Sayfa 76 - Ayrıntı Yayınları 2. Baskı 2007
Sorular ve Yanıtlar
Camus ve Sartre, deyim yerindeyse, dünyanın anlamı göründüğü bir dönemi anımsayacak kadar yaşlıdır; ama bunun o zaman hile bir yanılsama olduguna inanıyorlarsa onun ortadan kalkmasayla kaybedilen tam olarak nedir? Hayan kendi içinde gömülü bir amacı olmayabilir ama bu onun abes olduğu manasına gelmez. Bir nihilist yalnızca gözü açılmaz bir metafizikçidir.
Sayfa 80 - Ayrıntı Yayınları 2. Baskı 2007
Sorular ve Yanıtlar
Hiç var olmamış derinliklere özlem duyma sorunu yoktur. Bunların sırra kadem basma hayatın yüzeysel olduğu anlamına gelmez.
Sayfa 81 - Ayrıntı Yayınları 2. Baskı 2007
Sorular ve Yanıtlar
Hayatın anlamsız olduğunu söyleyen birine daima şu karşılığı verebiliriz. Anlamsız olan nedir?
Sayfa 80 - Ayrıntı Yayınları 2. Baskı 2007
Sorular ve Yanıtlar
Schopenhauer'a göre şu apaçıktır ki hayatın yaşamaya değer olduğunu yalnızca bir aptal hayal edebilir. Onun deyişiyle, insan
,dediğimiz varlığın en uygun simgesi kürek pençeli köstebektir.
Sayfa 73 - Ayrıntı Yayınları 2. Baskı 2007
Sorular ve Yanıtlar
Pek ya her şeye rağmen ideoloji insanlık için hayati bir gereklilikse? Ve otonom davranabilen siyasal özneler olduğumuza kendimizi inandırmak için ona ihtiyaç duyuyorsak?
Sayfa 69 - Ayrıntı Yayınları 2. Baskı 2007
Sorular ve Yanıtlar
İlk yazılarında Schopenhauer dan etkilenen Nietzsche de bu düşünürlerden biriydi. "Gerçek çirkindir" diye yazmıştı The Will to Power da ve "Gerçek yüzünden mahvolmayalım die sanatımız var" demişti.
Sonuçta, bir insanin hayatin anlamını niye bilmek "istemesi" gerektiği sorusunu daima sorabiliriz. Insanlar hayatin anlamını bilmenin daha iyi bir hayat sürmelerine yardımcı olacağından emin midir?
Sayfa 70 - Ayrıntı Yayınları 2. Baskı 2007
Sorular ve Yanıtlar
Yaşadığımız süreç bize oldukça anlamsız görünebilir ama Hegel'e göre, deyiş yerindeyse, Zeitgeist geçmişe ve yaratmış olduğu seye hayranlık duyan bir bakış fırlattığında o, dünya tarihinin bütünlüğü içinde kusursuz bir anlam kazanır.
Sayfa 65 - Ayrıntı Yayınları 2. Baskı 2007
Sorular ve Yanıtlar
Tesadüfi olarak meydana gelen herhangi bir şey, hayat tarafından ortaya çıkarıldığına göre bir tasarım sergileyebilir. "Tesadüfi" olan,
"anlaşılmaz" olan anlamına gelmez. Araba kazaları anlaşılmaz olaylar değildir. İpe sapa gelmez, tamamen acayip olaylar degil, belli nedenlerin yol açtığı sonuçlardır.
Sayfa 63 - Ayrıntı Yayınları 2. Baskı 2007
Sorular ve Yanıtlar
Dini köktencilik, bir Anlamların Anlamı olmaksızın hiçbir anlamın var olamayacağına dair nörotik bir kaygıdır ki bu da nihilizmin yalnızca diğer bir yüzüdür. Bu varsayımın altında yatansa hayatin iskambil kağıtlarından yapılmış bir ev olduğudur.
Sayfa 64 - Ayrıntı Yayınları 2. Baskı 2007