fatih
@fatihalkar
lisans
istanbul
117 okur puanı
Nisan 2022 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan
çünkü iyi insan, çevresine olduğu kadar kendisine karşı da iyi olan kişidir
..insanlar vardır, sürekli başkalarının sevgisini ve onayını kazanmaya çalışır ve bunu yaparken de kişiliklerinden ödün verir.
Okur Takip Önerileri
çünkü insanları gerçekten seven biri, bunu sürekli dile getirme ihtiyacı duymaz, sevgisini yaşantıya çevirir.
eğer bir insan, abartılmış bazı davranışlar gösteriyorsa gerçekte o davranışların tam karşıtı duygular yaşamakta olduğunu da düşünmek gerekir.
sinsice yaşanan duygular, insanların bize, bizim de onlara ulaşabilmemizi engeller. çünkü onlar gerçek bizi değil, gösterdiğimiz yanlarımızı kabul ederler. sonunda, kabul edilen gerçek benliğimiz olmadığından, kendimizi de kabul edilmiş hissedemeyiz.
örneğin, insanlar vardır, dost ve sevecen davranışlar gösterirler, ama gözlerine dikkatle baktığınızda korku ve kızgınlık karışımı bir anlatımı kolaylıkla seçebilirsiniz. bu inanlar bilinçli dünyalarında gerçekten de insanları sevdiklerine inanırlar. ama bir yandan insanlardan korkarken, aynı zamanda onları nasıl sevebiliriz?
bir insanı sevmek, onun gerçeklerini anlamaya çalışmayı da içerir.
insanlar vardır, bilirsiniz, başkalarından sürekli bir şeyler bekler ya da isterler
çevreye güven duyma ile kendine güven birbirinden farklı olgular değildir. insan kendisine güvenirse, diğer kişilerden de korkmaz; diğer insanlardan korkan biri ise çaresizlik duygusu yaşar.
insanlık kendi geleceğinin denetimini elinde tutamadığında özgürlükten söz edebilir mi?
hiçbir şeye bağlanamamak insanın boşluk ve anlamsızlık duyguları yaşamasına neden oluyor.
insan eskisinden çok daha fazla sayıda insanla, çok daha kısa süreli, daha yüzeysel ilişkiler kurma eğilimindedir.
insan eskisinden çok daha fazla sayıda insanla, çok daha kısa süreli, daha yüzeysel ilişkiler kurma eğilimindedir.
değişme hızı, insanların doğuyu yanlıştan ayırmalarına olanak bırakmadan karar vermeye zorlamaktadır. dolayısıyla davranışlar çoğu kez, geleceğe yönelik bir tasarının parçası olmaktan çok, o anda beklenmedik bir biçimde karşılaşılan durumlara gösterilen yalın tepkilerden ileri gidememektedir.
bir insanın gerçek kimliği, yaşadığı olayların ne olduğuna değil, o olayların kişi tarafından nasıl yaşandığına göre değişir.