F.E.Y.

F.E.Y.
@fatiherol
Yargılama, kınama, incitme, sev, say, merhamet et. Özün topraktır; müşfik ve nâzik olmaya, mütevazı olmaya bak. Başkasının ağacındaki meyvede gözün olmasın, sakın ha çürük arama. Kendi kusurlarına bak.
Mevlâna kalp gözü açık, geniş adam istemektedir. Der ki: "Zâhir gözü - dış gözü - kör olanlar görünür pisliklere bulaşır; bunu temizlemek kolaydır. Batın - iç - gözü kör olanlar görünmez kötülüklere bulaşır ki bunu temizlemek çok zordur." Mevlâ hiç kimseyi iç gözü, kalp gözü kör olanlardan etmesin... Âmin!..
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Mevlâna'ya göre dünya, mal, mülk, servet su gibidir... Geminin denizde seyredebilmesi, yol alabilmesi için evet su muhakkak lâzımdır. Ama geminin dışında olası lâzım. Su geminin içine girdi mi battı gitti... İşte böylece, servet ve dünyâ muhabbeti yerleşti mi, su alan gemi gibi battı gitti...
Sayfa 110Kitabı okudu
Nihayet Mevlâna'nın felsefesi kemâl felsefesidir. İnsan yeryüzünde ALLÂH'ın halifesidir. O süflî şeyler için yaratılmamıştır. Bir şiirinde der ki: "Ey ulular, bu cihan bir ağaca benzer Biz de bu dünyadaki yarı ham, yarı olmuş meyveler gibiyiz. Ham meyveler dallara iyice yapışmıştır. Oradan kolay kolay kopmazlar. Çünkü ham meyveler saraya, padişaha lâyık değildir. Buradaki saray ALLÂH'ın huzuru, padişah da ALLÂH'tır. ALLÂH'a lâyık insan olmak istiyorsan olgun meyveler gibi olacaksın. Ökse otu gibi dünyaya, dünyalık şeylere yapışıp kalmayacaksın.
Sayfa 110Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yûnus: Tanrı bir gönül verdi bana, ha demeden hayran olur, diyordu. Mevlâna da "Eğer benim toprağımdan buğday çıkar, ondan ekmek yaparsan hayranlığın artar" diyor. Diğer bir şiirinde de "Bu yol ki aşk yoludur. Burada hayret ve hayranlıktan başka bir şey yok."
Sayfa 106Kitabı okudu
Sandukanın üst tarafını Mevlâna'nın şu güzel gazeli süsler: "Ölüm gününde benim tabutum giderken zannetme ki bende, bu cihânın bir derdi kalmıştır! Benim için ağlama! Yazık, yazık deme. Felâket, şeytanın tuzağına düşmektir. Ancak onlara ağlanır. Cenazemi gözünce ayrılık, ayrılık diye feryât etme! Sevgilimle buluşma, görüşme zamanımdır bu. Beni mezara koyduklarında elveda, elveda deme. Mezar, cennet ehli ile dünya arasında bir perdedir. Batmasını gördüğün şeyin doğmasını da bekle. Güneş, ay batar! Bu ziyan mıdır? Bu batışlar yeni doğuşlara işarettir. Hangi tane toprağa düştü de bitmedi! İnsan tanesi için bu şüphe ne? Hangi kova kuyuya indi de dolu çıkmadı? Can Yûsufu için kuyudan, feryada, figana sebep ne?"
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
Reklam
9,8bin öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.