Bir sevgi coşkusu fışkırdı yüreğinden ve ağlamaya başladı. Şimdiye kadar hiç yapmadığı bir duâydı bu, çünkü sözcüksüz bir yakarıydı ve hiçbir şeyi istemiyordu.
“Yüreğim acı çekmekten korkuyor,” dedi bir gece Simyacı’ya.
“Yüreğine, acı korkusunun, acının kendisinden de kötü bir şey olduğunu söyle. Düşlerinin peşinde olduğu sürece hiçbir yürek kesinlikle acı çekmez.
“Öyleyse neden yüreğimi dinlemek zorundayım?”
“Çünkü onu susturmayı hiçbir zaman başaramazsın. Hatta onu dinlemiyormuş gibi yapsan da o gene oradadır, göğsündedir; hayat ve dünya hakkında ne düşündüğünü sana tekrarlamayı sürdürecektir.”