Bana yüz kez 'sunum yapmak mı finalden fazladan +20puan almamak mı' dense yüz defasında da ikinciyi seçerim. sunumda illet bir heyecan yönetememe, kontrol edememe hâli yaşıyorum. fakat ne yaptım. gidip eski bir zaviye anlatımı yapmayı kendim talep ettim. ruh hastası kere ruh hastası.
Güzel olmadığını söylemelerine izin verme,
Sadece kendi doğrunla kal.
Espri anlayışım kayboluyor sanki,
Her şey gergin, her şey üzüntülü.
Odaya girer girmez hissediyorum bakışları,
Sanki bütün gözler üzerimde.
Göz temasından kaçıyorum bu yüzden,
Çünkü bir sohbete kapı açıyor bu,
Sanki ben bunu istiyormuşum gibi.
Fazladan ilgi istemiyorum,
Ben sadece senin gibi olmak istiyorum
“Sana seni seviyorum diyemem belki ama kalabalık bir ortamda gülerken ilk senin gözlerine gülümserim ve eve giden kısa yolu seninle birkaç adım fazladan atabilmek için uzatırım. Bazen de bilerek adresi kaybederim. Bilmem ki anlaman için bazen elimi kaybeder, elinde ararım. Bazen de ezbere bildiğim şarkının nakaratında saçmalarım. En güzel kelimelerle kurduğum cümlenin devrilmesini seyrederim. Konuşurken aniden bir kekeme oluveririm. Bazen de yağmurlu havada şemsiyeyi başımız yerine yağmur ıslanmasın diye tutarım. Kaybolur ayaklarım, aniden topallayarak sana yaslarım omzumu, anla ama sana seni seviyorum diyemem, anla. Hadi elimi tut, gökyüzü bulutlardan düşüyor.”
Kader ÇAKIR
"Fazladan izahat, lisanen kabahattir"
Bu sebeple sizi anlamamakta ısrar eden insanlar için açıklama yaparak zamanınızı boşa harcamayın. Çünkü onlar sadece duymak istediklerini duyarlar.
Cemil Meriç 
Charles Bukowski
Söz kifayetsiz kalacaksa susmalı insan. Fazladan izahat, lisanen kabahattir.