Herkesin bir ilk ismi vardır, kendisinin bile bilmediği. Hepimiz o ilk ismimizi bulmak için geliriz bu dünyaya. Ama dünyada gördüklerimize kendimizi kaptırıp ismimizi aradığımızı unuturuz. O yüzden devamlı sorarız birbirimize, “Benim ne işim var burada?” diye.
Tanrı’yı uydururuz bahane olarak. Bir yaratıcının eğlencesi olduğumuza ikna oluruz. Bizimle eğlenen bir yaratıcının hiddetinden kendi kendimizi korkuturuz. O yüzdendir içine düştüğümüz bu boşluklar, bu kayboluşlar, bu anlam aramaları, bu bulamamalar, bu bunalımlar…