bu kitabı okudukça miğdem bulanmaya başladı.her sayfasında düşünüp bazı gerçekleri fark ediyordum ve sonsuz bir döngüdeymişcesine düşünmeden de edemiyordum.Hayat yaşamaya değer şeylerden mi oluşuyor yoksa sadece varolmak için mi hayatın içini dolduruyo gibi davranıyoruz,gerçekten yaşamamın anlamı var mı? varoluş deyince aklına ne gelir ki insanın? yalnızlık nasıl hissettirir,hümanizm nedir ve nasıl kusursuz eleştirilir? gibi bir suru terimin uzerinde duruyor.