feyza

feyza
@feyzakeskin
trabzon
15 okur puanı
Eylül 2018 tarihinde katıldı
Hayat, nasıl iki kutbun arasında çalışıyordu? Bir tarafta insan için bir yığın yükseltici şey, öbür tarafta da sanki bütün bu yükseltici şeylerle aramızı kesmek, bizi onlardan ayırmak isteyen küçük endişeler, hesaplar, bedava düşmanlıklar vardı. Yoksa talih: “ Seni ruhunla baş başa bırakmayacağım” demek mi istiyordu?
Reklam
Bir şeyden korkmak, biraz da onun geleceğini beklemektir.
-Hakikaten hiçbir büyük işe hevesiniz yok mu? -Büyük işe, hayır...Fakat bir işim olduğunu biliyorsunuz. Bunu yapıyorum, o kadar. Büyükten korkuyordu. O tehlikeli bir şeydi. Çünkü çok defa hayatın dışına çıkmakla oluyordu. Yahut insan serbest düşünceyi kaybediyor, hadiselerin oyuncağı oluyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çünkü hakiki ölüm ıstırap değildi, kurtuluştu; hepsini hepsini bırakıyorum, sonsuzluğa karışıyorum. Aklın bittiği yerde parlayan büyük incinin kendisi oldum; ondan bir zerre değil, kendisi. Aklın serhaddinde hiçbir aydınlığın gölgelemediği yerde kendi içinden aydınlık, pırıl pırıl tutuşan büyük su nergisiyim. Fakat hayır, o bunu diyeceği yerde, “ Madem ki düşünüyorum. O hâlde varım, madem ki duyuyorum, o hâlde varım, madem ki harp ediyorum, o hâlde varım, madem ki ıstırap çekiyorum, o hâlde varım! Sefilim varım, budalayım varım, varım, varım!” diyordu.
Çünkü, meselelerin halledileceğine inanmıyorum. Daima öleceğiz ve öldüreceğiz. Daima bir tehdit altında kalacağız. Ben trajedinin kendisini seviyorum. Asıl büyüklük, ölüm şuuruna rağmen gösterdiğimiz cesarette.
Reklam
Reklam
90 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.