Rusya'yı bile yadsımaya kadar girmiş... yani öz anasından nefret ediyor ve onu hırpalıyor. Her Rus başarısızlığı onu güldürüyor ve sevinçlere boğuyor sanki. Ulusal geleneklerden, Rus tarihinden ve hemen her şeyden nefret ediyor... Rusya'ya karşı olan bu nefrete sanki gerçek bir yurt sevgisi gibi bakıyorlar... yurtlarını sevdiklerini söylemeye bile utanıyorlar.
Bu, gerçeğin ta kendisi işte!...
Bence, birinin çıkıp da tam, yalın ve açık olarak gerçeği söylemesinin zamanı gelmiştir.
Şeyh Mansur'dan Şeyh Şamile, Dudayev'den Şamil Basayev'e;
Çar Nikolay'dan Putin'e, Ruslara karşı Kafkas direnişinin şanlı ancak değişmeyen, makus kaderi.
Kurdu kadar çakalı bol bir coğrafya.
Rus ayısı karşısında Dudayev gibi bir yiğitten, Kadirov gibi bir ite evrilebilen bir fıtrat.
İhanetin ve yiğitliğin bu kadar kol kola dolaşabildiği, çaresizliğin ve umudun bu denli iç içe geçtiği bir kör düğüm.
Tolstoy'un o tarihlerden aktardığı bir hikayenin günümüzde hiç değişmeden devam edişini gözlemlemenin hüznü...
Hacı MuratLev Tolstoy · Ren Kitapevi · 202014bin okunma
Gerçekten de CIA için Komünist Olmayan Sol'u destekleme taktiği ileriki yirmi yıl içinde Teşkilat'ın komünizme karşı düzenlediği siyasal harekatların kuramsal temelini oluşturacaktı.
(Amerikalılar) Marshall Planı'nı ile verdikleri dolarların tek başına yeterli olmayacağını anlamışlardı. Parasal yardım yoğun bir kültürel savaş programıyla desteklenmeliydi.