290 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
1859'da yayınlanan bu kitabı okumak cidden sabır isteyen bir işti. Mesele kitabın kalitesi değil, kitabın kahramanlarının adeta evimin içinde yaşıyormuşçasına canlı yansıtılmasıydı. Kitabın baş kahramanı Albay Yegor İlyiç Rostanev, ortadan emekli olduktan sonra kendisine miras kalan Stepançikovo köyüne yerleşir. Çok sevdiği karısını kaybettikten sonra çocukları ile birlikte bu köyde dingin bir hayat yaşar. Ancak albayın bu güzel hayatı, huysuz annesi Krahotkina ve etrafına toplanmış yardakçılar ekibi ile tepe taklak olur. Bu yaşlı koket ve onu kendine adeta kölece bağlamış olan Foma Fomiç, bu ince ve zarif insanı adeta bir böcekmiş gibi ezmeye çalışırlar. Zenginlerin alay konusu olan basit bir sığıntıdan fazlası olmayan Foma Fomiç, birden kendisine herkesin patronu gibi görmeye başlar. Küstah tavırları Stepançikovo halkının her birini çileden çıkarır. Şahsiyet bakımından düşük insanların, üzerindeki baskı unsurlarından kurtulduğunda son derece iğrenç işler yapabileceğini göstermesi bakımından etkili bir kitaptı. Kitabı okurken Foma Fomiç'e katlanmak neredeyse imkansızdı. Dostoyevski'nin meşhur kahramanı ağzından Foma Fomiç'e katlanmak aynen şuna benziyordu: " Sadece cesaretle söyleyebilirim ki taraçada durduğum yarım saat içinde sabrımı kaybetmeyişim, azizlerin katlandıkları cefalar çeşidinden bir kahramanlıktı. S. 136" Kesinlikle tavsiye ederim.
Stepançikovo Köyü
Stepançikovo KöyüFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,737 okunma
290 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Herkese merhaba. Yazarın sürgün cezası bittikten sonra yayımladığı 2 eserden biri diğeri ise;Amca’nın Düşü. İki eserinde ortak özellikleri küçük yerlerde geçmesi ve mizahın diğer eserlerine göre fazla olması. Köyün sahibi Albay Yeger(Dayı) saf biridir.Narşist annesi ve kişilik bozukluğu olan Foma Fomiç tarafından kullanılır.Ve onlarla baş edemez.Bunun üzerine yeğeni Sergey’e mektup yazar köye gelip ona yardım etmesini ister.Ve eseri yeğen Sergey’in gözlemlerinden okuyorsunuz. Eserde;Rus insanı,çıkar,aşağılanmalar,kıskançlık, mizah,insan psikolojisi ve topluma yansımaları, eşinin rütbesinden veya sıfatlarından yararlanarak kendilerini ayrıcalıklı görenlerin eleştirisi,babadan oğula geçen Uşak-köle ve soylu sınıf eleştirisi ve daha nice konuları bir arada toplamış yazar,yine farkını koymuş bulunmakta. Moliere’nin Tarfüffe eseriyle de epey benzettim, bu etkiyle yazılmış. Eserde Gogol ve Shakespeare göndermeler mevcut. Freud bu eseri okudu mu? Merak ediyorum. Çünkü yazar, Foma Fomiç ve Albay’ın annesi üzerinden psikolojiler tahlilleri gayet başarılı uygulamış. Foma Fomiç ezilmiş ve aşağılanmış biridir. Özgürlüğüne kavuştuktan sonra o da insanları aşağılar ve ezer.Aslında kendi geçmişini bu baskıyla ve dalaverelerle gizler. Ve yeğen hep şunu söyler; Ben bir tımarhaneyemi düştüm. Yazar eseri önce oyun olarak tasarlamış ve eser ustası Gogol’a selam niteliğindedir. Foma Fomiç ismi bu eserden sonra Rusya’da sahtekar , iki yüzlü ve küstah insanlar için kullanılmış. Herkese iyi okumalar diliyorum.
Stepançikovo Köyü
Stepançikovo KöyüFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,737 okunma
Reklam
Sabretmek, yutmak istedim, ama dayanamadım. Sofradan kalktım, herkesin önünde, "Kusuruma bakma Foma Fomiç! Seni iyi terbiye görmüş bir adam sanmakla hata etmişim dostum," dedim." Meğer sen de, bizim gibi domuzun biriymişsin!" Bu sözleri söyledikten sonra odadan çıktım. Tam o sırada sofraya puding geliyordu, içimden, "Pudinginiz de sizin olsun!.." dedim.
Soruya bakın bayım! Bunun nükteye benzer tarafı var mı yani Akıllı uslu, "Tanrı'nın işi bu Foma Fomiç. Kimi şişman, kimi de zayıf olur. Biz ölümlü kişiler. Ulu Tanrı'ya nasıl karşı geliriz?" dedim. Gayet akıllıca söz, değil mi? "Hayır," dedi. "Senin beş yüz kölen var. Ekmek elden, su gölden ömür sürüyorsun. Vatana faydalı bir şey yaptığın var mı? Çalışacağın yerde evde oturup akordeon çalıyorsun."
Öte yandan iki kafadar, generalin karısıyla Foma Fomiç, dayımın çocuklarının zavallı, savunmasız mürebbiyesini dehşetli sıkıştırıyorlar, evden atmaya çalışıyorlarmış. Besbelli, albayın ona âşık olacağından korkarak, yahut da artık olduğu için... Bu son sözler beni hayrete düşürmüştü.
Artık kime laf sokuyorsa :)
Bazı söylentilere göre de, bir zamanlar Moskova'da edebiyatla uğraşıyormuş. Bunun şaşılacak bir tarafı da yok: Foma Fomiç'in kara cahilliği edebi çalışmalarına elbette engel olamazdı.
Reklam
214 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.