Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ya sefere çıkılacak ya seferden dönülecek. Hayat uzun bir bekleyişti. Aşk uzun bir bekleyişti. Gençlik uzun bir bekleyişti. Sevgili, cepheden mektuplar yollayan, başucundaki resimdi. Başucundaki resim, eksik kalmış kavuşmalardı. Kavuşmalar, bahçe taşlarında duymayı umduğu ayak sesleriydi.
Yediveren güllerinin pıtır pıtır açmaya başladığı bir nisan sonu, hırsız bir kedi gibi sessizce geldi ölüm...
Reklam
Bir dönme dolap gibidir kader çizgisi ailemde, bir iner, bir çıkar ve hep aynı yerde durur...
Saydam bir çiçektir Gün sonu başlayan özlem...
Belki de bu toprağın kadınlarının, Penelope'den bugüne ortak bir kader çizgisi vardı. Hep kocalarını beklemeye ve bekleye bekleye solmaya, ihtiyar olmaya mahküm edilmişlerdi...
Reklam
Yaşam bal gibi bilinip de bilinmezliğe gelinenin peşinde, gerçekle düşün, hayatla ölümün arasında gerilmiş çok ince bir ipte yürümekti.
Sayfa 107Kitabı okudu
Kavuşmaları ve sevişmeleri öyle uzun bir süre hayal etmişti ki, gerçekle hayal iç içe geçmiş resimler gibiydi. Kendi bile ayırt edemiyordu artık gerçekle gerçek dışını. Aşk diye bildiği, bilmediğiydi.
Sona çok yakın olduğu için mi, böylesine filozof kesilmişti büyükanne. Ya da insan, ancak bir yüzyıl yaşadıktan sonra mı erebiliyordu hayatın gerçeğine.
Ben de hatırlamak, düşünmek ve bilmek istemiyorum artık. Bazen en iyi tedavi unutmaktır.
Reklam
İnce bir hünerdir hüzünle yaşamak...
Sayfa 64 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Bağışla beni Seher Hemşire, nasıl oldu da yanaklarımdan akıverdi gözyaşları? Oysa ben onları hep içime akıtırım.
Sayfa 77 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Evet evet, kesinlikle kelimeler arasında gizemli, esrarlı bir bağ var. Bugün neticeye Necati Bey sayesinde ulaşmam gibi, esrarengizliğimden ötürü Esra olmam gibi, Seher'in hasta bakıcı olduğu için hep seher vakti uyanması gibi. Unutmayı bu kadar çok isteyip bunu başarmış olmamla hatırlamayı bu kadar çok isteyip sonunda onu da başarabilmemle adımın Başar olması gibi.
Sayfa 77 - Everest YayınlarıKitabı okudu
O ömrü boyunca, çocuklarının dertlerine ortak olmuş, nazlarını çekmiş, varını yoğunu onların eline vermişti. Onlarsa, nicedir annelerini sadece nefes alıp veren, yemek yiyen ve uyuyan bir makine zannediyorlardı.
Sayfa 15 - RemziKitabı okudu
Tanrım, tepki göstermeden , adaletin içine tükürtmeden, edebimle çıkart beni buradan.
Sayfa 66 - RemziKitabı okudu
709 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.