Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnsan türünün kader sorusu,kültürünün gelişmesinin,insanların bir arada yaşamalarından kaynaklanan saldırganlık ve kendini imha etme dürtüsüne hâkim olmasının mümkün olup olamayacağı ve olursa ,bunun ne ölçülerde mümkün olacağı sorusuymuş gibi geliyor bana. Bu bağlamda belki de tam da içinde bulunduğumuz dönem özel bir ilgiyi hak ediyor. İnsanlar şu noktada, doğa güçlerine hâkim olarak bu güçlerin yardımıyla birbirlerinin kökünü son insana kadar kazımakta hic de zorlanmayacak hale geldiler. Bunun farkındalar, günümüzdeki huzursuzluklarının,tedirginliklerinin,mutsuzluklarının,endişeli hallerinin hatırı sayılır bir kısmı buradan kaynaklanıyor."
176 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Sevsek de sevmesek de Freud psikolojinin en önemli isimlerinden biri. Öncelikle kitabı bu gözle okumaya çalıştım. "Freud işte, her şey cinsellik!" gibi sığ bir düşünce ve ön yargıyla okunmazsa faydalanabileceğimiz bir kitap. Freud, dini duyguların çocukluktaki çaresizlik hissini örtmek amacıyla kullanılan bir mekanizma olduğunu, Tanrı figürünün "koruyucu baba"nın bir versiyonu olduğunu ifade etmiş. İnsanların çoğunluğunun sadece zorunlu olduğu için çalıştığını, en ağır toplumsal sorunların bu çalışma isteksizliğinden kaynaklandığını belirtmiş. Acıdan kaçmak için sevmek ve sevilmek istediğimizi ancak acıya karşı en savunmasız olduğumuz zamanın sevdiğimiz zaman olduğuna dikkat çekmiş. Uygarlığın estetiğe ihtiyacı olduğunu, estetiğin de cinsel sevgiden kaynaklandığını savunmuş. Arzularımızın hepsine birden asla ulaşamayacağımızı,haz elde etmek veya acıdan kaçınmak için çaba harcamak zorunda olduğumuzu söyleyip herkesin kendi mutluluğunu tanımlaması ve bulması gerektiğine dikkat çekmiş. Mutluluk çok öznel bir durum olduğu için öğüt verilemeyeceğini söylemiş.
Kültürdeki Huzursuzluk
Kültürdeki HuzursuzlukSigmund Freud · Say Yayınları · 20193,035 okunma
Reklam
Günümüzdeki uygarlıkta kendimizi hoşnut hissetmediğimiz kesin görünmekle birlikte, eski çağlarda yaşamış insanların kendilerini ne ölçüde daha mutlu hissetmiş oldukları ve bunda uygarlık koşullarının payının ne olduğu konusunda bir hükme varmak hayli zordur.
Sayfa 117Kitabı okudu
İnsan yaşamının amacının ne olduğu sorusu sayısız kere sorulmuştur; ancak şimdiye dek tatmin edici bir yanıt bulunamamıştır, belki de bulunması olası değildir...
Aşık olmanın zirve yaptığı durumlarda, ego ile nesne arasındaki sınır, neredeyse silinip ortadan kalkabiliyor. Aşık olan insan "ben" ile "sen" in bir olduklarını savunur ve duyularının sunduğu tüm kanıtlara karşın gerçekten de böyleymiş gibi davranmaya hazırdır.
Sayfa 7 - Oda Yayınları
Yazı, o an için orada bulunmayan bir insanın sesidir.
Sayfa 36 - Oda Yayınları
Reklam
''Homo homini lupu'' (insan insanin kurdudur), hayatin ve tarihin bütün o deneyimlerinden sonra bu cümlenin doğruluğunu kim kabul etmeyebilir ki ?
Sayfa 53 - SaYKitabı okudu
''Orada,pembe ışığın içinde soluyan sevinsin.''
Zaten insanın mutlu olması da yaradılışın planları arasında yer almıyor.
Bizim mutluluk diye adlandırdığımız şey,dar anlamda en yüksek seviyede engellenmiş ve tabiatı gereği ancak geçici bir tecrübe olabilen gereksinimlerin(tercihen bir anda) tatmin edilmesinden başka bir şey değil.
Reklam
İnsan ilişkilerinden gelebilecek acıya karşı en uygun korunma yöntemi gönüllü olarak inzivaya çekilip diğer insanlardan uzak durmaktır.
593 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.