Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Âşık olan insan 'ben' ile 'sen' in bir olduklarını savunur ve duyularının sunduğu tüm kanıtlara karşın gerçekten de böyleymiş gibi davranmaya hazırdır.
Sayfa 10 - Oda yayınları
Sevgim, hesabını vermeden, durup dururken vazgeçemeyeceğim, işe yaramaz sayamayacağım değerli bir şeydir benim için. Fedakarlıklara katlanarak yerine getirmeye hazır olmam gereken görevler yükler bana. Birini seveceksem herhangi bir şekilde haketmesi şarttır bunu. Sigmund Freud Kültürdeki Huzursuzluk, Sigmund Freud
Reklam
Acı çekme karşısında hiçbir zaman severken olduğumuz kadar korunmasız değilizdir.
Freud’a dair
“Aile ve arkadaş çevresine ait olmayan insanlara karşı ciddi fakat ölçülü ve kibardı.”
Bir duygu, ancak kendisi güçlü bir ihtiyacın ifadesiyse başka bir duygunun enerji kaynağı olabilir.
Reklam
...; kültür insanının doğada her rastladığı yerde güzelliği takdirle karşılamasını, onu, el emeğinin imkan verdiği ölçüde nesnelerde üretmesini bekleriz; temizlik ve düzenin belirtilerini görmek isteriz.
''İnsanların, o büyük topluluğun (sosyal cemaatin) uğruna cinsellik ve sapkınlık özgürlüğünden feda ettikleri şeyin üzerine inşa olan, kutsaldır.''
Sayfa 38
Heine
...Evet, insan düșmanlarını bağıșlamalıdır, ama asılmalarına kadar bekleyerek."
Sayfa 122
Acı çekme karşısında hiçbir zaman severken olduğumuz kadar korunmasız değilizdir; hiçbir zaman sevilen nesneyi ya da onun sevgisini (aşkını) kaybettiğimizde olduğu kadar çaresizce mutsuzluğa gömülmeyiz.
Sayfa 89
Reklam
''Böylesine çok sayıdaki katılımcısını tatmin etmeden bırakan ve onları ayaklanmaya sürükleyen bir kültürün ne sürekli kalıcı olma ve ayakta kalma umut ve ihtimali bulunmaktadır ne de zaten bunu hak etmiştir.''
Sayfa 44
Huzursuzluk
İnsanlar şu noktada, doğa güçlerine hâkim olarak bu güçlerin yardımıyla birbirlerinin kökünü son insana kadar kazımakta hiç de zorlanmayacak hale geldiler. Bunun farkındalar, günümüzdeki huzursuzluklarının, tedirginliklerinin, mutsuzluklarının, endişeli hallerinin hatırı sayılır bir kısmı buradan kaynaklanıyor.”
Çocukluk çağında hiçbir gereksinimin bir babanın korumasına karşı duyulan gereksinimin kadar güçlü olabileceğini sanmıyorum
''Ne mutlu gül renkli ışığı içine çekene!'' Schiller
Bireysel özgürlük, kesinlikle medeniyetin bir ürünü değildir.... Medeniyetin gelişimi ona bir takım sınırlamalar getirir ve adalet de bu sınırlamalardan hiç kimsenin kaçmamasını talep eder.
593 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.