Önce, dış otoritenin saldırganlığı sonucu dürtülerden vazgeçme durumu söz konusu -sevgiden olma endişesi de bu kapıya çıkar- ; sevgi dış otoriteden gelebilecek bu cezanın saldırısından korur çünkü; sonra, iç otoritenin inşası, bu iç otoriteden korkmanın sonucunda dürtü tatmininden vazgeçme, vicdan korkusu. Bu ikinci durumda kötü eylem ile kötü niyet eş tutulur, buradan suçluluk bilinci ve cezalandırılma ihtiyacı doğar.