Eşyanın çıktığı yere dönmesi gerekliliği vardır. Çünkü zamanın düzenliliği içinde, haksız durumların kefaretini birbirlerine böyle ödemiş olurlar...
Anaksımander
İnsan hafızası genç ve güçlüyken, bulabildiği gerekli gereksiz her şeyi beyninin her köşesine yerleştirdiğinden, yaşlandıkça yeni şeyleri sığdıracak yer azalıyor..
Aslında sevebilmek ne kadar az bulunan bir yetenektir, birine böylesine bağlanabilmek, onu hep hayallerinde yaşattığı haliyle görmek... Ne kadar az kişi böyle bir sevgiyle onurlandırılmıştır.
"Ademoğlu böyledir işte!" diyordu. " Nereden geldiğini bir çırpıda unutuvermeyi becerir de, elinden giden küçücük bir şey için dahi sabretmeyi, bir süre için elindeki ile yetinmeyi beceremez."
" 'Aslında sevebilmek ne kadar az bulunan bir yetenektir,' diye düşündü Nüveyre seyrini sürdürerek. 'Birine böylesine bağlanabilmek, onu hep hayallerinde yaşattığı haliyle görmek... Ne kadar az kişi böyle bir sevgiyle onurlandırılmıştır.' "
İnsan hafızası genç ve güçlüyken, bulabildiği gerekli gereksiz her şeyi beynin her köşesine yerleştirdiğinden, yaşlandıkça yeni şeyleri sığdıracak yer azalıyor.
İnsanlar elbette ölümsüz değillerdir. Öyleyse toplumun gereksiz baskılarına neden boyun eğerler?
Sevmekten ölmeye kadar fikir ve ifadelerin esiri olmaya ne gerek var?
Jean Paul Sartre
Tarlada çalışmak doğaldı, sorumluydu, kadının kaderiydi fakat büyük şehirde el kapılarında çalışarak hizmet karşılığı 'çil çil liralar' kazanmak daha bir güçlü kılıyordu galiba kadını erkeğine karşı.
Nüveyre; kırk gün sırtında taşıdığı adamı soluklanmak için yere bıraktığında bin türlü suçlamayla karşılaşan adamın hikayesini duymamıştı henüz.
Insanlardan gerçek anlamda bağlılık beklemenin bir fantezi olduğunu, çoğu kez bağlılığın iyilikle değil güçle sağlanabildiğini, insanları mutlu etmenin sanıldığı kadar kolay olmadığını bilmiyordu.