Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

z

z
@fza7
ışıltılı cümlelerde kendimi bulabilmek ümidiyle yıpranmış sayfalarda geziniyorum
sürekli değişen, hiç kalıcı ve samimi olmayan insan ilişkileri. Şeytan görsün hepsinin yüzünü!”
Reklam
Yaşadığım tüm kayıpların inanılmaz erken olmasının, kaybettiğim herkesin çok genç ya da neredeyse çocuk olmasının yaşadığım acı üzerinde hiçbir etkisi yoktu demek ki. Zaman, içinde gezinmenin keyfiyle sınırlarını belirlemeye üşendiğin, elinden alındığındaysa ne kadar kısa olduğuna dair şikayet edeceğin bir şeye dönüşüyor her koşulda. Bir yıl da kısa, on yıl da , seksen yıl da. Senin onayın olmadan koparılmış hiçbir hayat yeterince uzun sürmüş değil ya da.
Sayfa 137Kitabı okudu
Babamla ilgili birbirimize söylemediğimiz her şeyi birbirimizin günlüklerinden okumuştuk.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yıllar geçtikçe kendi kendimi terk ettim. Başka bir insan, anne babamın olmamıı istedikleri gibi biri olabilmek için ta içimdeki o şeyi terk ettim. Kişiliğimi bıraktım, bir karakter edindim. Karakter, sen de bunu yaşayacaksın, dünyada kişilikten daha çok değer verilen bir şeydir.
İç dünyam düzenli değildi, bu yüzden içimde kaynayan karışıklığı dış dünyada görmek beni rahatsız ediyordu.
Reklam
Ölüler yokluklarıyla değil, daha çok -onlar ve bizler arasında- söylenemeyenler yüzünden acı verirler.
Sayfa 141Kitabı okudu
"Çınarın altına oturduğunuzda kendiniz değil, çınar olun, ormanda orman, kırda kır, insanlar arasında insanlarla olun."
Sayfa 144Kitabı okudu
Sevgiye tembellik yakışmaz, onu dolu dolu yaşamak için kararlı ve güçlü devinimler gereklidir.
Yapılacak ilk devrim, insanın kendi içinde yapacağıdır, evet ilk ve en önemli devrim budur. İnsan kendi hakkında bir düşünceye sahip değilken bir düşünce uğruna savaşmak, yapılabilecek en tehlikeli şeylerden biridir.
Sayfa 158Kitabı okudu
Böyledir bu dünya, yaşam cömertlik ister: İnsanın kendi içindeki karakteri yetiştirmesi, ama bunu yaparken de çevredeki hiçbir şeyi algılamaması, hâlâ soluk alsa da ölü olmaya benzer.
Reklam
O andan başlayarak hareketlerim daha silik,kişiliksiz oldu. Başka yanlışlar yaparım korkusuyla, hareketlerimi yavaş yavaş en aza indirgedim, uyuşuk dalgın biri olup çıktım.
Gücü ellerinde bulunduran çoğunluğun o yırtıcı saflığı... Ah! Hangi konuda olursa olsun norm ve kuralları belirleyenler. Kültürel, ailevi, mesleki, siyasi, dini kurallar; klan, kulüp, çete, mahalle, sağlık kuralları, kas veya beyin normları... Standardın bekçileri, anlaşılmaz olanın kokusunu alır almaz nasıl da geri çekilip savunmaya geçerler, nasıl da direnirler, sanki evrensel bir komplo karşısında tek başına kalmışlardır! Kalıbın dışına çıkanın yarattığı tehdit korkusu...
Sayfa 192Kitabı okudu
Dışlanmışlık duygusu sadece bilmem kaçıncı çemberin de dışına itilmiş olan toplulukları etkilemez.
Sayfa 189Kitabı okudu
Oysa içerisinde yaşadığımız toplumda bir hiç olduğunda inanan ergen -yaşanmış bir deneyim bize en azından bunu öğretiyor- bir kurbandır.
Kendimizi kısıtlayıp, kendi kendimizi bir hiçe indirgiyoruz.
107 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.