Bir dilim ekmek ile bir bardak süt kâfi gelirdi ademoğlunun karnını doyurmaya. Ancak gel gör ki; doymadı, doymuyor, doymuyoruz. Bu yüzden şükürsüz, bu yüzden mutsuz, bu yüzden huzursuz birer varlık olduk çıktık.
Başkalarının sırtından geçinip hak yemektense, helal rızık uğruna kendi sırtını yağır etmeye, azla yetinip çokça şükretmeye razıydık biz.
Ne zaman bozulduk?
Hangi ara yalan dünya hırsı kapladı yüreğimizi?