Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Maddi çıkarlar hiçbir zaman devrim doğurmamıştır. Madde değil, ruh iter insanı çılgınlıklara; şükür Tanrı'ya ki bu konuda ırkımız sağlam."
İrin gibi gri bataklıklar ve bulaşık suyu birikintilerinin yapışkan pislikleri de kimi zaman en muhteşem çiçekleri yetiştirebiliyordu.
Reklam
Din, boş gökyüzünde değil, yeryüzünde karnını doyuruyor. Din, gerçeğin tersyüz edilmiş ifadesidir ve bu yapının yıkılmasıyla o da yıkılacaktır.
Marx kılıcını kaldırdı...
"Anayasaya giden yol basın özgürlüğünden geçer. Sansürün tek radikal tedavisi; onun ortadan kaldırılmasıdır," diye ilan etti Marx.
"Bence yeryüzü, insana, en güzel çiçekleri koparıp onlardan zevk alması için verilmiştir. "
Bu ekmek, şarap ve orman ülkesinde, köylü açlıktan ölüyordu.
Reklam
çok net….
Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan kahramandır. Ekmek ve eşitlik isteyenler değil, milyonları istif edenler hırsızdır.
Dün sarhoşmuş ve kendine gelemediği için üzülüyormuş. Ama bugün ayıkmış. şeytan şahididir ki ayık!
Felsefe, pratik savaş için bir silah olmalı!
İnsan yanılgılarının mezarları üzerinde toz olmaya zaten mahkum olan dinle savaştığımız yeter artık!
Reklam
Ben duygunun ve kalbin politikacısıyım. Gerçek dünyada değil, kendi yarattığım dünyada yaşıyorum. Benim ideallerim hiç değişmeyen ideallerdir.
Hayat dediğimiz nokta da bu olsa gerek...
"Bir bakmışsın göklerde uçuyorlar, bir bakmışsın uçuruma yuvarlanıyorlar."
Grev; devrimci bir çatışma gibi, kitlesel bir ayaklanma gibi harikaydı. Hangi sihirli parola, binlerce nüfusu olan şehrin içinden uçmuş ve her şeye inat, onlarca fabrikayı, yüzlerce makineyi, binlerce dokuma tezgahını durdurmuştu? İşçilerin düzensiz şenliği, onların büyük gücünün ve bilinçli hale gelmiş olan dayanışmalarının, şimdiye dek görülmemiş, barışçı bir geçit töreni değil miydi sanki?
Baktığın yer değil, anladığın yer.
Friedrich kızgındı. Almanya’dan bakıldığında İngiltere sosyal bir çalkantı içerisindeydi, devrim kabarıyordu sanki. Berlin restoranlarında, “Özgürler Birliği”nin toplandığı yerde ateşli Hess, kaç kez heyecanla sosyal darbenin ilk önce Britanya adalarında başlayıp sonra kıtaya geçeceğini söyleyip söz veriyordu:
“Kader, aptalların avuntusu. İşçi, kaderini kendi belirler.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.