Hayatı bir han olarak kabul ediyorum, çöküş arabasi gelene kadar orada kalacakmışım. Araba beni nereye götürecek, bilmiyorum, çünkü hic bir şey bilmiyorum. Dört duvar arasında beklemek zorunda olduğuma göre hanı bir hapishane olarak kabul edebilirim, çeşit çeşit insanla karşılaştığım için dostlukların yeşerdiği bir yer olarak da.