Kesinlikle beğendim ve tavsiye ediyorum o dönem yaşanan hayat şartları ve tüm zorluklara rağmen insan nasıl sever, nasıl sabreder, nasıl iyi bir eş ve çocuğuna nasıl örnek bir baba olur derseniz okuyun derim.
Yaşadığı zorluklarda ve tüm imkansızlıklara rağmen evin geçimi çocuğunun boyunu kilosunu takip edip ders notlarını takip etmek herkesin yapamayacağı bir şekilde yaşadığı zorluk evresinin geçeceğine inanmış eşini ve kızını motivasyonunu düşünüp kendi sinirlerinin iyi olduğunu dolayısıyla
onlara örnek olmaya çalışmış naif sevgi dolu bir baba ve eş......
Nişanlılık sürecinde ince düşünceleri de ayrı bir etkiledi beni ailesi ve nişanlısı arasındaki dengeyi ince bir terazi edasıyla kimseyi kırmadan kurmuş ve sürdürmüştür.
Cezaevindeyken bile evinin geçimini sağlamaya çalışması günümüz sorumluluk almaktan kaçan korkan insanlarının türlü bahaneleri yerle yeksan etti benim gözüm de eğer babaysan eşsen hapiste bile olsan önceliğinin onlar olduğunu unutmamış yada kaçmamış ve her durumda eşine uzaktan da olsa yardımını desteğini hissettirmiştir.
Sevgi bu değilmiydi aslında sevgi sevdiğini kendinden çok düşünmekti.
Sabahattin Ali'nin eşine ve kızına olan mektubunu okudum ama karşıdan gelen mektupları da okumak isterdim.....
Yaşadıkları zorluklar birbirlerini sevmekten vazgeçirememiş insanlar tanıdım ve çok memnun oldum tanıdığıma.....
Aslında şunu gördüm ve yazmak istedim sevmek isteyen her koşulda seviyor, düşünen her koşulda düşünüyor mesafeler hiç birşeye engel olamıyor gönlümüz engelli değilse tabii.
Sizede tavsiye ederim merhametlilere denk gelesiniz.