Kendi kendilerine o hapishanede kalmak istediler. Ama yalnız başlarına değil. "Sen de burada kal," dediler. "Olur", dedim. Çünkü olur demek "seni seviyorum " demenin bir başka yolu sanki. Otuz yaşındayım ve sebepsiz yattığım cezamın bitmesini bekliyorum.
"Yani sana gençliğini hatırlatan, ama mutlu günlerini hatırlatan ne var, tabak olur, giysi olur?"
"Bilmem ki bakmam lazım," dedi. Bakmadan mutlu günlerini hatırlatan şeyleri hatırlamıyor oluşu şanssızlık mı talih mi bilmiyorum.