Gazel kelimesinin asıl anlamı; aşktan bahsetmek, kadınlarla aşıkane konuşmak, onlarla bu tarzda dostluk ve sohbette bulunmaktır. Edebiyat terimi olarak, ilk beyti kendi içinde, diğer beyitlerin ikinci mısraları ilk beyitle kafiyeli olmak üzere genellikle beş ile dokuz beyit arasında yazılan nazım biçimidir.
Arap edebiyatında müstakil bir nazım biçimi olarak bulunmayan gazel, İran edebiyatında şekillenmiş ve Türk edebiyatına da İran edebiyatından geçmiştir. Gazelin 13.yy da Türk edebiyatına İran'dan geçtiği kabul edilir. Molla Cami, Örfi-i Şirazi, Sa'ib-i Tebrizi Anadolu sahasındaki şairler üzerinde etkili olan isimlerdir.
Şeyyad Hamza, Hoca Dehhani gibi isimler dini-tasavvufi olsun veya olmasın gazel Türk edebiyatında geliştiren şairlerdir. 14. yy da kendine has üslubuyla Kadı Burhaneddin ve Hurufi inancını şiirlerinde işleyen Nesimi gazelin ilk döneminde akla gelen şairlerdendir.
Kitabımız adından anlaşılacağı üzere divan şairlerinin şiirlerinden seçilerek oluşturulmuş. Okuduğum kitap bu hazırlayana ait değil. Konya Belediyesi tarafından İbrahim Demirci'ye hazırlatılmış.
Kitabın ilk yirmi sekiz sayfasında divan şiirinin türleri ve özelliklerinden bahsedilmiş. Failün failün failatün gibi detaylara değinilmiş. Önce şiir
Aceb Bu Derdümün Dermânı Yok Mı (gazel)
Aceb bu derdümün dermânı yok mı
Ya bu sabr itmegün oranı yok mı
Yanaram mûmlayın başdan ayağa
Nedür bu yanmağun pâyânı yok mı
Aceb Bu Derdümün Dermânı Yok Mı (gazel)
‘Aceb bu derdümün dermânı yok mı
Ya bu sabr itmegün oranı yok mı
Yanaram mûmlayın başdan ayağa
Nedür bu yanmağun pâyânı yok mı
Güler düşmen benüm ağladığıma
‘Aceb şol kâfirün îmânı yok mı
Delübdür ciğerümi gamzen okı
Ara yürekde gör peykânı yok mı
Gözi hançerlerin boynuma çaldı
‘Aceb ol zâlimün im’ânı yok mı
Su gibi kanumı toprağa kardun
Ne sanursın garîbün kanı yok mı
Cemâl-i hüsnüne mağrûr olursın
Kemâl-i hüsnünün noksânı yok mı
Begüm Dehhânî’ye ölmezdin öndin
Tapuna irmeğe imkânı yok mı