Arkadaşım öldü, komşum öldü,sevgilim,ruhumun eşi öldü. Bütün bu insanların yalvarışa karşılık vermeyen,bizi birleştiren, ebedi kişisel sırları vardı ve ben de benimkilerini hayatımın sonuna kadar içimde taşıyacağım.
"Biraz şikâyet edecek olursam," diyordu yüreği, “bu yalnızca benim bir insan yüreği olmamdandır ve insanların yürekleri böyle olur. Ulaşmaya layık olmadıklarını ya da ulaşamayacaklarını sandıkları için en büyük düşlerini gerçekleştirmekten korkarlar. Dirilmemek üzere sona ermiş aşklar, olağanüstü olabilecek, ama olamayan anlar, keşfedilmesi gereken, ama sonsuza dek kumların altında kalan hazineler daha aklımıza gelir gelmez bizler, yürekler hemen ölürüz. Çünkü böyle bir durumla karşılaşınca ölümcül acılar çekeriz."
"İşte 'Evren'in Dili'ni kavrıyorum,' dedi ve bu dünyada her şeyin bir anlamı var, atmacaların uçuşuna varıncaya kadar. Bir kadına duyduğu aşk için içinde derin bir minnet hissetti:'İnsan sevince nesneler daha çok anlam kazanıyor.'"
"-Sence bu yarasa seni çok seviyor mu?
-Sevmez olur mu...
-Yürekten mi seviyor?
-Kesinlikle.
-Öyleyse geleceğinden emin olabilirsin. Biraz gecikebilir ama bir gün mutlaka seni bulacaktır ."