Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gecee

Gecee
@gecee
"Çocuk olsam yeniden...Bir tek düştüğüm için acısa içim.Ve kalbim; çok koştuğum için çarpsa sadece." Don't Disturb!!! #86851352
Belki de sevemememizin nedeni çok sevmek istememiz, yani karşımızdaki kişiden hiçbir istekte bulunmaksızın, ondan onunla birlikte olmaktan başka bir şey istemeksizin kendimizi ona verecek yerde ondan bir şey (aşk) talep etmemizdir.
Reklam
Ağaç için ağlamak da delilikten sayılır mı?
Bir arabacının atını kırbaçladığını gören Nietzsche atın yanına gidiyor, kollarını hayvanın boynuna doluyor ve gözyaşlarına boğuluyor. Bu 1899'da oldu; o sırada Nietzsche de insanların dünyasından elini eteğini çekmişti. Başka bir deyişle, tam akıl hastalığının patlak verdiği sıralar. Ama tam da bu nedenle, yaptığı harekette derin anlamlar buluyorum ben; Nietzsche attan Descartes adına özür diliyordu. Deliliği (yani insanlıktan son ve kesin kopuşu) at için gözyaşlarına boğulduğu an başladı.
İnsan soyunun gerçek ahlaki sınavı, temel sınavı (iyice derinlere gömülmüş, gözlerden uzak sınavı) onun, merhametine bırakılmışlara olanlara davranışında gizlidir: Hayvanlara.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Başkalarıyla olan ilişkilerimizin kaçta kaçının duygularımızın -sevgi, antipati, iyilikseverlik ya da kötücülük- sonucu, kaçta kaçınınsa bireyler arasındaki sürekli güç oyunu tarafından belirlenmiş olduğunu hiçbir zaman kesinlikle saptayamayız.
kendini nerede mutlu hissediyorsa orada kalmasını söylüyor acı acı.
Reklam
özlediği şeyin her şeyden çok huzur ve sessizlik olduğu duygusuna kapıldı.
İnsan hayatı ancak bir defa yaşanır ve kararlarımızın hangilerinin doğru hangilerinin yanlış olduğunu kestiremememizin nedeni, verili bir durumda ancak bir tek karar verebilecek olmamızdır; ikinci, üçüncü ya da dördüncü bir yaşamımız yok ki çeşitli kararlarımızı birbirleriyle karşılaştıralım.
Başkaları susturulurken kişinin sesini yükseltmesi doğru bir davranış değil miydi? Evet, doğru bir davranıştı.
roman kişileri insanlar gibi kadından doğmazlar; yazarın henüz hiç kimse tarafından keşfedilmediğini ya da hakkında önemli bir şey söylenmediğini düşündüğü temel bir insani olasılığı bir fındık kabuğunun içine sığdıran bir durum, cümle ya da eğretilemeden doğarlar.
Reklam
Varolmanın dayanılmaz hafifliği -hedef bu muydu?
Çocukluğundan beri, kitapları gizli bir kardeşlik bağının işaretleri olarak görmüştü.
İnsanlar genellikle dertlerinden kurtulmak için geleceğe kaçarlar zamanın yoluna düşsel bir çizgi çeker, bu çizginin ötesinde o anki dert ve sıkıntılarının sona ereceğini sanırlar.
Irmağın kıyısında durup, suya uzun uzun, dikkatle baktı, çünkü suların gözünün önünden akıp gidişini seyretmek dinlendirici ve onandırıcıydı. Irmak bir çağdan ötekine akıp gidiyor, kıyılarında insan hayatları yaşanıyordu. Hemen ertesi gün unutulmak üzere yaşanıp bitiyor, ama ırmak akıp gidiyordu.
3.129 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.