" Doğa, küresel ısınmayla alıyormuş ya intikamını. Güneş fokurdatacakmış dünyayı. İçecek suyumuz, ekecek toprağımız, yiyecek lokmamız kalmayacakmış; bazı hayvanların resimleri bile kalmayacakmış geriye. Oysa basit bir "yer değiştirme" büyüsü yeterdi.
Erik ağacının dallarını silkelemek yerine, dallarını koparmayı tercih eden Makbule Hanım, bir ağaca dönüşürdü. Erik ağacı yapardı aynını ona. Köpekleri tekmeleyen Mert adındaki genç adam, tasmanın ucunda tekmelenme korkusuyla yürürdü. "Atmosferden bana ne?" diyen çocukluk arkadaşım, ozonun yırtık yerinde pişmeye bırakılırdı. "