Burada paylaşım yapmak, demek istediklerimle dediklerim arasındaki farkı mümkün olduğunca azaltmaya zorluyor beni. Zira biliyorum ki burada zehir gibi gençler var, bilgili abiler, kültürlü beyefendiler var, deneyimli hocalar var...
Beni dahil edeceğin yere hoşnutluk ve esenlikle dahil et; çıkaracağın yerden de hoşnutluk ve esenlikle çıkar. Katından beni destekleyecek bir kuvvet ver." Yeni! De ki: "Hak geldi, batıl ortadan kalkmaya mahkumdur."
Günde 5 vakit ezanlar okunan ülkede psikologlar işsiz kalmalıydı.
Ne demek istiyorum:
Dinin uhrevi boyutta tedavi edici boyutu olduğu insanları telkinlerle varoluşsal sıkıntılarını gidermeliydi cami yetkilileri.
Peki öyle mi ?
Basit, tekdüze vaazlar,
Tahkiki imana sevk etmeyen günlük konuşmalar…
Hastanelere baktığında psikiyatristlere, psikologlara muayene sırası bile alamayan yüzlerce hasta
Öyle bir cami imamları olmalı ki; gençler haplanıp gezmesin o cami imamın anlatacaklarıyla hakikati bulsun.
Ve aynı zamanda yeraltı cemaatleri doğmasın…
Hayatımda gördüğüm en akıllı insanları Ankara hukuk fakültesinde gördüm. Gençler zehir gibi. Ben siyasalda okusam da hep oranın mescidine giderdim. Oradan arkadaşlarım siyasete bulaşmaz hayatın tadını çıkarmaya odaklanmış dinini öğrenmeye ve yaşamaya odaklanmış bir de kendime baktım o an, tartışarak, çok düşünerek, ve sinirlenerek ülke kurtarıyorum.(!)
Bunların hepsi mantıklı veya mantıksız birisi olmakla ilgili şeyler.