Ne güzel cahildik, Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç! Dışarıda kar... Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki. Kuzinenin üzerinde demir maşa... Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri. Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu... Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli. Ekmek her zaman ekmek
40 Yaşındasın Rahmetini umarak Günahkar bir dille; Allah Azze ve Celle Ya Rasulallah, lemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden,
Reklam
Milli Eğitim Bakanlığı’nın gençler arasında yaptığı araştırmaya göre; son bir ay içinde kitap okuma oranları şöyledir: % 61 hiç kitap okumamıştır, % 13.4 bir kitap okumuştur. Kültür Bakalığınca yapılan istatistiklere göre ise; *** Bir yılda basılan kitapların çeşidi ülkelere göre şöyledir: ABD 85.121 Japonya 42.217 İngiltere 64.761 Almanya 64.761 Türkiye 6.151 *** Gazete okuyanların nüfusa oranları şöyledir: Japonya % 62 Almanya % 48 Türkiye % 5 *** Türkiye;deki kahvehane ve kütüphane sayılarının kıyaslaması ise şöyledir: Kütüphane sayısı 1412 Kahvehane sayısı 570.000 Buna göre: 49.500 kişiye bir kütüphane düşereken, 122 kişiye bir kahvehane düşmektedir. *** Gallup firmasının yaptığı bir araştırmaya göre bazı ülkelerdeki kitap okuyanların nüfusa ornları şöyledir: Japonya % 14 ABD % 12 Almanya % 11 İngiltere % 11 Türkiye % 0,01
Yarın gençler için YGS günü.. Geleceklerine dair atacakları ilk adım... Bazen can sıkıcı bazen yol gösterici bazen de gaz verici tavsiyelerle gençleri bunaltmanın da bir anlamı yok..Tamam sistem berbat, genç yaşta milyonlarla genci saçma sapan bir sınavın başına oturtuyorlar ama başka çareniz yok.. Ama illa ki tavsiye gerekiyorsa da benden de bir abla tavsiyesi gelsin; Kesinlikle sorularla karşı karşıya gelince, moral bozup "ya ben şu ana kadar çok çalışmalıydım ama çalışamadım" demeden zamanı en iyi şekilde değerlendirilmeye çalışarak en iyisini yapacağınıza kendinizi inandırarak geçireceğiniz bir sınav olsun.. Herkese başarılar ( Bu saatte sınava girecekler uykudadır eğer heyecandan uyuyabildilerse... Bilsinler ki dualarımız onlarla)
Nevruz Türklerin Ergenekon'dan Çıkış Bayramıdır. Bu yazıyı okumaya başladığınızda Bölücüler yine o tehdit dolu Nevruz kutlamalarından birini gerçekleştirmiş olacaklar. Bu yılı "çözüm Nevruzu" ilan ettiler. Muhtemelen yaktıkları nefret ateşinin üzerinden "Öcalan'a özgürlük" sloganlarıyla atlayarak "ayaklanma"
"Sadece eğitim sistemimiz değil, analar babalar da çocuklarını sürekli başarıya yönlendiriyorlar. Tipik bir gerikalmış ülke yurttaşı korkusu: Oku, adam ol, para kazan, bizim gibi sefil olma, zorluk çekme, araban olsun, evin olsun, güçlü ol. Çocuklarımız bu korkuyla büyüyorlar. Daha sonra okul ve çevre de bu korkularını besliyor. Bunun sonucu olarak en zeki ve en çalışkan gençlerimiz mühendislik ve işletme bölümlerini tercih ediyorlar. Çünkü bu dallarda başaracaklarını biliyorlar. Gerçekten de bu dallarda başaramayacak ne olabilir ki? Böylece müthiş bir potansiyeli ziyan ediyoruz. Temel bilim bölümleri teker teker kapanıyor öğrencisizlikten. Temel bilim olmayınca teknoloji de olmaz, değerli mühendisler de ziyan olur. Gönül ister ki en azından bazı okullarda ya da bazı sınıflarda sıradan başarı bu kadar önplanda olmasın. Öğrenciler düşünerek, yaratarak, zorlanarak zamanlarını geçirebilsinler. Başarısızlık hayati değerde olmasın, gençleri korkutmasın, ki gençler daha cesur olsunlar, ki başarılamayacak şeyler başarsınlar." [ Ali Nesin ]
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.