Yere Yakın Yıldızlara Uzak
Bestegül, her gün olduğu gibi o sabah da dershaneye gitmek için evden çıkmış ve metroya binmişti. Huzursuz hissediyordu. Anlamlandıramıyordu içindeki sıkıntıyı. O metronun onunla beraber 14 öğrenciye bir sığınak olacağından habersizdi.
Açlık,
Susuzluk,
Özlem,
Korku.
Ölüm çok yakındı artık.
Yaşadıkları çaresizliği, Beste’nin kurtarılacaklarına olan umudunu ve Oğuzla, ölüme bir nefes uzaklıktayken bulduğu aşkı çok güzel anlatmış yazar.
Yarım kalınan hikayeler beni çok etkiliyor. Sanki onlar gerçekten varmış gibi hissettiğim için. Ama bu kitap daha çok etkiledi beni. Çünkü yakın zamanda, kitapta geçenlerden daha kötülerini yaşamış, daha büyük acılara katlanmış insanlar var. O yüzden tutamadım yaşlarımı...
Beste ile Oğuz’u hatırlatıyor bu şarkı bana;
Gitme - Dolu Kadehi Ters Tut
Huzur bulduğunda kıskanırmış işte hayat
Garip ama sen n'olur üzülme artık
Değilsin yalnız
Bu bir veda değil
Mutluyum, inan
Anladım, bi' şanstı bu
Aşkınla dolu bir gün bile bir ömür yeter bize