Çok sevdiğim bir şiir kitabı. Atsız'ın güçlü kalemiyle kendinizi milliyetçiliğin kollarına bırakıyorsunuz. Hiç sıkılmadan okuduğum bu şiir kitabında bazı şiirlerini en az 3-4 kere okudum. O şiirler;
*Yolların Sonu *Kahramanların Ölümü
* Davetiye * Toprak-Mazi *Türk Kızı
*Kömen *Selâm *Eski Bir Sonbahar
* Türk Gençliğine *Geri Gelen Mektup
* Ay Yüzlü Güzel Konçuy *Sona Doğru
*Türkistan İhtilalcileri Türküsü
Keyifli okumalar:)
"Ruhun mu ateş yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin diye bu gönül zorla tutuştu..."
Geri Gelen Mektup
…
Gözler ki birer parçasıdır sende İlâh’ın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silâhın,
Vur şânlı silâhınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!
…
Geri Gelen Mektup
Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden;
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu…
….
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan, kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu.
Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse,
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse,
Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o güzel gözlerinin nuru görünse..
GERİ GELEN MEKTUP
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.
Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o yeşil gözlerinin
Hüseyin Nihal Atsız- Geri Gelen Mektup şiiri ve hikayesi..
Nihal Atsız’ın öğretmen olarak çalıştığı okula bir gün bir hanım öğretmen gelir. O zamana kadar kimseye bakmayan, kimseyle pek alakadar olmayan Atsız içeri giren o öğretmene ilk görüşte aşık olur. Evet kelimenin tam anlamıyla bu bir ilk görüşte aşktır. Ve aşık olduğu o meçhul hanım
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan, kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu.
Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse,
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse,
Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o güzel gözlerinin nuru görünse..
• Hüseyin Nihal ATSIZ,
GERİ GELEN MEKTUP
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden;
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
Yalnız o yeşil gözlerinin nûru görünse...
...
Gözler ki birer parçasıdır sende İlâh'ın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silâhın,
Vur şânlı silâhınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!
...
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi alevden? Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...
Ey sen
(…)
Gözler ki birer parçasıdır sende İlah’ın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!