Her cümlesinde şaşırtan bir eserdi. Uzun zamandır böyle aksiyonlu ve gizemli bir kitap okumamıştım. Eser çok güzeldi, çok beğendim.
Olay 3 oğulun üzerinde dönüyor. Emin, Ethem ve Ekrem. Emin en büyükleri, Ethem ortanca, en küçükleri de Ekrem. Anneleri vefat etmiş, babalarınında bir ayağı çukurda. Oğlanlar tabi evli. Eminin eşi Hülya. Ethemin eşi Nurten. Ekreminki ise Sevgi. Hepsi ayrı yerde yaşıyorlar. Baba da Eminde kalıyor. Bu kardeşler her cuma bir sofra başında toplanıyor. Eser her karakterin konuşmasını barındırıyor. Bir o bir şu. Kimi zaman üzüldüm, kimi zaman sinirlendim. Eser biraz da bizim hayatlarımıza benziyor. Yazarı tebrik ederim, kalemi sağlammış. Selamlar Şermin Hanıma.
-Bazen yirmi dört saate gereğinden fazla şey sığıyor.
-Kendimin içinden çıkıp gidemiyorum.
Bedenim ruhumun betonu gibi, çık içinden çıkabilirsen.
-Sokaklar başıboş köpek dolu. İnsanın üstüne üstüne yürüyorlar. Artık köpek sana havlayınca yerden taş alıp fırlatamıyorsun. Öyle hayvana bağırmak, "Git burdan!" falan demek, korkutur gibi yapmak bile ayıp. Köpek insandan kıymetli. Videoya çekip de internete koyuveriyorlar insanı. Adın hayvan düşmanı oluyor. Köpek sana havlıyorsa karşılık vermeyeceksin, saygı duyacaksın. Isırırsa da köpek haklı. Senin canının bir kıymeti yok.
-Anaları hafife almayacaksın bu dünyada, bir ananın evladı için yapamayacağı şey yoktur. Yol bilmez iz bilmez deme, evlat söz konusu oldu mu, her şeyin yolunu bulur insan.