Başarılı bir yatırım için geçmiş ekonomi ve piyasa döngülerini iyi analiz ederek doğru dersler çıkarmak gerekir. Geçmiş döngülerin davranışlarını analiz ettiğimizde,döngüleri ortaya çıkaran faktörleri kavradığımızda ve bir sonraki döngüyü öngörebilmek için tüm dikkatimizle odaklandığımızda, bu döngülerin yıllar içinde kendini tekrar eden kalıpları
ẞir gün bilim, tohumdaki bütün programı okumayı başarabilir.. Ağacın ne tür dallara sahip olacağını, ne kadar yaşayacağını, başına neler geleceğini öğrenebilir. Çünkü bütün bunlar orada yazıyor; sadece biz okumayı bilmiyoruz. Olacak her şey potansiyel olarak şuan mevcut...
Hindistan'da, Punjab eyaletinde, eğer Punjap'tan geçiyorsanız asla birine "saat kaç?" diye sormayın. Çünkü eğer saat on ikiyse öyle bir dayak yersiniz ki, canlı kurtulmanız mucize olur. ẞunun çok felsefi bir nedeni vardır; ama felsefe aptalların eline geçtiği zaman işte böyle şeyler oluyor.
Sih dininin kurucusu Nanak, aydınlanma anlamına gelen 'samadhi'yi açıklarken bir örnek vermiş ve bunu saatin iki kolunun on ikide buluşması gibi olduğunu, ikinin bütünleşmesi gibi olduğunu söylemişti. Sadece bir örnek veriyordu. Samadhi anında varlığın ikililiğinin yok olduğunu ve tekliğe ulaşıldığını anlatmaya çalışıyordu. Aynı şey ölümde de oluyor.
O yüzden Punjap'ta saat on iki ölüm sembolü oldu.. Eğer herhangi bir Sardarji'ye 'saat kaç?' diye sorarsan ve saat on ikiyse, seni dövmeye başlar çünkü onunla alay ettiğin, ölmesi için beddua ettiğin anlamına gelir.
Çok şaşıracaksın ama bu binlerce insanda gözlemlediğim bir deneyim: Mutsuzlukla belirli bir dostluk ilişkisi geliştirdikleri için bu mutsuzluğa yapışıyorlar. Onunla o kadar uzun zamandır yaşıyor ki, ondan ayrılmak bir boşanmaya benziyor.
Bu insanlar çifter çifter ne yapıyorlar ki? Tek başıma en azından kafam rahat. Eğer bir başkası varsa sorun çıkıyor;mutlaka bir olay oluyor. Bir kişi daha olunca huzur kalmıyor. O bir şeyler soracak,söyleyecek,yapacak,yada seni yapmaya zorlayacak. Üstelik,aynı kişi aynı şeyleri yapacak ,her Allahın günü…
Toplum her birey için çok ağırdır. Hıristiyan olursun, Hindu olursun, Müslüman olursun ve hiçbir dini, siyasi görüşü, ulusu ve ırk olmayan sade, saf bir insan olarak doğduğunu tamamen unutursun.
Toplum herkesi geri zekalı yaptı, herkesi aptala çevirdi. Toplum zekadan korkar, çünkü zeka her zaman köleliğe, batıl inançlara, her türlü suistimale, her türlü aptallığa, ırklar, uluslar, kastlar, renkler arasındaki her türlü ayrımcılığa karşıdır.
İnsan bu gezegeni bir akıl hastanesine çevirdi. Aklıselim bir insan olmak istiyorsan önce hiçbir pişmanlık duymadan, kendini ayıplamadan kendin olmalısın. Tevazuyla yalın bir şekilde kendini kabul et. Bu varoluşun sana bir armağanıdır; minnettar ol ve olduğun halinle bir başkasının kopyası olmak için değil, sen kalabilmek için büyümene yardımcı olabilecek şeyler aramaya başla. Orjinal yüzün olmaktan daha büyük bir coşku yoktur.
çocuk doğar doğmaz toplum onun üzerine çullanarak onun aklını yok etmeye çalışıyor, çünkü akıl hem siyasi hem toplumsal hem de dinsel yapı için tehlikelidir.