Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Şampiyonanın bir başka sürprizi de Türkiye’ydi. Hiç kimse bu ülkenin önemli bir başarı elde edeceğine inanmıyordu. Türkiye, dünya kupalarından elli yıldır uzaktı. Brezilya’ya karşı oynadığı ilk maçta hakemin kararıyla göz göre göre haksızlığa uğradı; ama yoluna devam etti ve sonunda üçüncü oldu. Enerjik ve kaliteli futboluyla kendisini küçük gören uzmanların ağzını açık bıraktı.
Can YayınlarıKitabı okuyacak
“Top döndükçe dünya da dönüyor. Güneş, ateşten bir toptur, gündüzleri mesai yaparken geceleri de zıplayarak gökteki yatağına çıkar ve görevini aya devreder. Bilim insanları kuşkusuz bu düşünceyi hemen reddedecektir. Her şeye rağmen kesin olan bir şey var: Tüm dünya dönen bir topun etrafında dört döner..."
Can YayınlarıKitabı okuyacak
Reklam
"Yıllardan beri futbolla ilgili gerçeklere yakından ilgi duyuyordum; herkesin farklı lisanlarla düşüncelerini ifade ettiği ama aynı tutkuları paylaştığı bu büyük dünya topluluğunun şanına yaraşır bir eser yazmayı çok uzun zamandan beri düşünüyordum; bu şekilde ayaklarımla başaramadığım şeyi ellerimle gerçekleştirmiş olacaktım çünkü sahaların yüz karası bir beceriksizdim; o halde topun benden esirgediğini hiç olmazsa kalemimle elde etmeliydim. İşte futbola olan ilgimden ve eksikliğimi telafi etme arzusundan, futbolun güneşli yönünü takdir eden ve gölgeli yönünü de açığa çıkarıp yeren bu kitap doğmuş oldu.”
“Maçın Sonu” Can Yayınları - 1998Kitabı okuyacak
Okuyacağınız sayfalar, yıllar önce Calella de la Costa'da karşılaştığım çocuklara ithaf edilmiştir. Futbol oynamaktan dönen o çocuklar bir şarkı tutturmuşlardı: "Yensek de, yenilsek de, değişmez eğlencemiz..."
Can YayınlarıKitabı okuyacak
Futbol Dilencisi 'Eduardo Galeano'
YAZARIN İTİRAFI Tüm Uruguaylılar gibi ben de futbolcu olmak istedim. Doğrusu çok da güzel oynuyordum, hatta harikaydım bile denebilir; ama yalnızca geceleri rüyamda. Gündüzleri, ülkemin sahalarındaki çarpık bacaklı oyunculardan en kötüsü bendim. Taraftar olarak da pek iyi sayılmazdım. Juan Alberto Schiaffino ve Julio Cesâr Abbadie,
Can YayınlarıKitabı okuyacak
Kaleci
Ona file bekçisi denildiği de olur. Aslında kader kurbanı, mahkûm ya da şamar oğlanı da denilebilirdi. Onun bastığı yerde bir daha çim çıkmadığı söylenir. O yapayalnızdır. Oyunu hep uzaktan izler. Hedef mekândan ayrılmaksızın üç direğin arasında idamını bekler. Eskiden hakem gibi, siyahlara bürünürlerdi. Artık hakemler kara karga
CAN YAYINLARIKitabı okuyacak
Reklam
Hakem
Hakem, yaptığı işin tanımı itibariyle keyfidir. Hiçbir muhalefete imkân vermeden dikta rejimini sürdüren aşağılık bir tirandır o. Bir aktörün hareketlerini andıran hareketlerle tartışmasız otoritesini konuşturan koskocaman bir cellattır aynı zamanda. Ağzında düdüğüyle kader rüzgârları üfleyerek, golleri kabul ya da iptal eder. Elindeki
CAN YAYINLARIKitabı okuyacak
Stadyum
Siz hiç boş bir stadyuma girdiniz mi? Deneyin bir kez. Sahanın ortasında durun ve dinleyin. Boş bir stattan daha hüzünlü, kimsesiz tribünlerden daha dilsiz bir şey yoktur. Wembley'de İngiltere'nin kazandığı 66 Dünya Kupasının bağırışları hâlâ duyuluyor; ama biraz daha kulak kabartırsanız 53'te Macarlar İngilizleri gole boğdukları zaman çıkan iniltileri de duyabilirsiniz. Montevideo'nun Centenario Stadyumu hâlâ Uruguay futbolunun zaferlerine duyulan nostaljiyle iç çekiyor. Maracanã hâlâ 1950'de yapılan Dünya Şampiyonasında Brezilyalıların yenilgisine ağlıyor. Buenos Aires'de, Bombonera'da yarım yüzyıl öncesinin davulları işitiliyor. Azteca Stadının derinliklerinden eski Meksika top oyununun törensel ilahileri yankılanıyor. Barselona'daki Camp Nou'nun beton sıraları Katalanca, Bilbao'daki San Mames Stadının sıraları ise Baskça konuşuyor. Milan'da Giuseppe Meazza'nın hayaleti, kendi adını taşıyan stadyumu titreten goller atıyor. Almanya'nın kazandığı 74'teki Dünya Kupasının finali Münih Olimpiyat Stadında günler ve geceler boyu oynanıyor hâlâ. Suudi Arabistan'daki Kral Fahd Stadyumunun mermer, altın ve halı kaplı tribünleri var; ancak ne anlatacak bir anısı, ne de söyleyecek önemli bir sözü yok.
CAN YAYINLARIKitabı okuyacak
Futbol gitgide halkın tutkusu haline geliyordu ve gizli güzelliğini gözler önüne seriyordu. Aynı zamanda elit kesime özgü bir vakit geçirme aracı olmaktan da çıkıyordu. 1915 yılında futboldaki demokratikleşme Rio de Janeiro'da yayımlanan Sports dergisinde eleştirilere yol açıyordu: "Toplumda belli bir yeri olan bizler, bir işçiyle, bir şoförle birlikte futbol oynamak zorunda kalacağız... Böylelikle bu sporla uğraşmak bir zevkten bir fedakârlığa dönüşüyor, eğlenceli olmaktan çıkıyor."
Can YayınlarıKitabı okuyacak
Fla-Flu
1912 yılında Brezilya futbol tarihinin ilk klasiği olan Fla-Flu oynandı. Fluminense takımı Flamengo'yu 3-2 yendi. Seyirciler arasında birkaç kişinin bayıldığı, hareketli ve zorlu bir maçtı. Tribünler çiçeklerle, meyvelerle, tüylerle, bay ve bayanlarla doluydu. Erkekler atılan golleri kutlamak için hasır şapkalarını futbol sahasına fırlatırken, bayanlar gollerin heyecanı, sıcağın ve korselerinin verdikleri rahatsızlıkla fenalaşıyor ve yelpazelerini düşürüyorlardı. Flamengo, futbol hayatına başlayalı az bir süre olmuştu. Fluminense takımında meydana gelen bir kopmadan filizlenmişti. Fluminense takımı birçok sorun, savaş ve doğum çığlıkları içinde ikiye ayrılmıştı. Bir zaman sonra ana kulüp bu terbiyesiz ve alaycı çocuğunu beşiğinde boğmadığına pişman olacaktı, ama artık çok geçti: Fluminense'nin laneti ve uğursuzluğu ortaya çıkmıştı bir kere ve böylesi talihsizliklere çare bulunamazdı. O günden beri baba ve oğul, daha doğrusu terk edilmiş baba ile asi oğlu birbirlerinden nefret ediyorlar. Her Fla-Flu klasiği de bu asla son bulmayacak savaşın yeni bir çarpışmasıdır. Her ikisi de aynı kente âşıktırlar, Rio de Janeiro'ya. Bu tembel ve günahkâr kent, kendini isteksizce sevdirir ve hiçbirinin olmadan her ikisine de teslim eder kendini. Baba ile oğul, onlarla oynayan âşıkları için oynarlar aralarındaki oyunu. Uğruna çarpıştıkları âşıkları ise bayram kıyafetine bürünür düello günleri.
CAN YAYINLARI - FLA İLE FLU'NUN TARİHÇESİKitabı okuyacak
Reklam
1916 yazında, Dünya Savaşının ortasında bir İngiliz yüzbaşısı, top sürerek kalkmıştır hücuma. Yüzbaşı Nevill, onu koruyan siperden çıkarak ve topunun peşinde olduğu halde Alman siperlerine karşı yapılan bir hücuma önderlik etmiştir. O anda duraksamış olan alayı da onu bu hareketinde izlemiştir. Yüzbaşı bu hücum sırasında bir top mermisi marifetiyle ölmüştür; ama İngiltere ortada bulunan bu toprak parçasını alarak savaş meydanlarında ilk futbol zaferini kazanmıştır. Uzun yıllar sonra, yüzyılın sonlarında, Milan Kulübünün sahibi İtalya'daki seçimleri büyük bir farkla kazandı. "Forza Italia!" Bu söz stadyumların tribünlerinden geliyordu. Silvio Berlusconi, şampiyon süper ekip Milan'ı kurtardığı gibi İtalya'yı da kurtaracağına söz verdi ve seçmenler bazı şirketlerin iflasın eşiğinde olduğunu unuttular. Futbol ve vatan ayrılmaz bir bütündür ve politikacılar ile diktatörler bu bütünlük ve özdeşlik üzerine spekülasyon yapıyorlar. İtalyan takımı 1934 ve 1938 Dünya Kupalarını vatanları ve liderleri Mussolini adına kazandılar. Oyuncular maçlara, "Yaşasın İtalya!" nidalarıyla, halkı ileriye uzattıkları ellerinin ayalarıyla selamlayarak başlıyor ve bitiriyorlardı.
CAN YAYINLARI - BAYRAK YERİNE TOPKitabı okuyacak
Naziler için de futbol bir memleket sorunuydu. Ukrayna'daki bir anıt Dinamo Kiev'in 1942'deki oyuncuları anısına dikilmiştir. Alman işgali altında onlar, yerel stadyumda Hitler'in takımını bozguna uğratma deliliğini göstermişlerdi. "Kazanırlarsa ölürler!" Oraya kaybetmeye razı olarak, korkudan ve açlıktan titreyerek girdiler, ama saygın olma içgüdülerine daha fazla karşı koyamadılar. On biri de üzerlerindeki formalarla, maçın bitiminde derin bir çukurun dibinde kurşuna dizildiler.
CAN YAYINLARI - BAYRAK YERİNE TOPKitabı okuyacak
Barselona
Futbol ve vatan, futbol ve halk: 1934'te Bolivya ve Paraguay, Chaco savaşında haritadaki bir çöl parçası için birbirlerini yok etmeye çalışırken, Paraguay Kızılhaçı bir futbol takımı kurdu, takım Arjantin'in ve Uruguay'ın değişik kentlerinde oynadı ve toplanan büyük miktardaki para iki tarafın yaralılarının tedavisinde
CAN YAYINLARI - BAYRAK YERİNE TOPKitabı okuyacak
458 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.