Gönderi

Size bazı şeyler söyleyeyim, kısa kısa. Onları manalandırmak size ait olsun. Asıl niyyetim, zaten uykusu çok az olan sizlerin uykularınızı kaçırmaktır, yatağı dar etmektir. Sizin içinize bir azab, sizin içinize bir çile, sizin içinize bir dram tohumu ekmek istiyorum. Son söz gibi, son söz kadar aziz, son söz kadar bakir, son söz kadar saffet ve iffet dolu, sanki bir emanet gibi; Sanki kan geliyor; ama sonu, merhaba ile idare edilebilecek kadar güzel günler. Şah-ı Velayet buyuruyorlar ki, "Gözü olana sabah ışımıştır.” Şeb-i yeldanın bittiği mutlak. Türkiye'de küfür ve Türkiye'de nifak kemalini bulmuş ve zevali olmuştur. Tekrar söyleyeyim, bu beldenin üstünde, bu Belde-i Tayyibe'nin üzerinde küfür ve nifak hükümlerini icra etmişlerdir. Şimdi riya, saltanatını sürüyor. Onun da ömrü çok kısadır. Gelecek bir mübarek vakte hazır olunuz. Şah-ı Velayet'in kelam-ı mübarekelerini tekrar söylüyorum. “Gözü olana sabah ışımıştır.” Hal-i yakazadayız. O sabahın alacasındayız.
Sayfa 20 - İstanbul Yayınları
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.