Gönderi

Luka:Gerçek diyorsun ya hani...Gerçek her zaman yararlı değildir insana...Mesela vaktiyle adil ülke diye bir şeye inanan bir adam tanırdım... Babnov:Neye? Luka:Adil ülkeye..."Bu dünyada adaletin olduğu bir yer olmalı." derdi...Güya burada değişik,iyi insanlar yaşıyorlarmış! Birbirlerine saygı,sevgi gösterip karşılık beklemeden yardım ediyorlarmış ve...hepsi de dürüst,onurlu insanlarmış! İşte vu adam da hep o adaletli ülkeyi bulmak istiyordu...Yoksuldu;yaşamı berbattı...ama onca yokluk içinde yaşarken,her an düşüp ölecekmiş gibiyken bile inancını kaybetmez,gülümseyerek, "Boş ver hepsi geçecek! Az daha sabredeyim;nasılsa kurtulacağım bu yaşamdan ve adil ülkeye gideceğim," derdi.Tek mutluluğu o ülkeydi... Pepel:Ee,gidebildi mi? Luka:Neyse,bir gün yanımıza okumuş biri geldi sürgün olarak.Her şey için kitapları ve planları da vardı yanında.Adam bu okumuşa, "Şu adil ülke nerededir,oraya hangi yoldan gidilir bir gösteriversen." dedi.Okumuş adam da kitaplarını,haritalarını açtı;planlarını yayıp baktı,baktı...Bir türlü bulamadı o ülkeyi.Her yer,her toprak parçası vardı haritalarda,ama bir tek adil ülke yok! Adam inanmadı.Sürekli, "Olması gerek,iyi bak! Adil ülke içlerinde değilse senin kitapların,haritaların beş para etmez!" deyip duruyordu.Bizim okumuş da gücendi: "Benimkiler en doğru haritalardır;dünyada adil ülke diye bir yer yok." dedi.Adam bunu duyunca iyice öfkelendi."Nasıl olur? Onca yıl varlığına inanarak,sabırla yaşadım! Ama haritalarda yok;soygunculuk bu!" Sonra da adamcağıza ,"Seni hergele,seni namussuz! Okumuş falan değilsin sen!" diye bağırıp kulağına bir yumruk yapıştırdı! Bir daha,bir daha! (Susar.) Sonra da evine gidip kendini astı. Pepel:(Alçak sesle.) Lanet olsun...Pek neşeli bir hikaye değilmiş...
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.