Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

752 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
İNSAN YAŞADIĞI YERE BENZER
“Salkım salkım tan yelleri estiğinde Mavi patiskaları yırtan gemilerinle Uzaktan seni düşünürüm İstanbul ... Bekle dinamiti tarihin Bekle yumruklarımız Haramilerin saltanatını yıksın Bekle o günler gelsin İstanbul bekle Sen bize layıksın” İstanbul’a verdiği sözü tutmaya bir ömür adayan Vedat TÜRKALİ, “Nazım varken, Yahya Kemal varken insan şiirden ürker” sözleriyle kendine şair demekten imtina etmiş. Yüce gönüllülük bu olsa gerek. O, Türk Edebiyatı’nın usta yazarı, direniş kalemi. Sosyalist hareketin çınarı. Sinema emekçisi. Senarist. Şair. Öğretmen. Gerçek bir aydın. “Boşuna çekilmedi bunca acılar” 97 yıllık yaşamında Türkiye’nin yakın tarihine ettiği tanıklığı eserleriyle bize taşıyan Türkali, kalemiyle ezilenlerin, hakkını arayanların sesi olmuş. Tutuklanmak, cezaevinde yatmak, işsiz kalmak onu inandığı yoldan alıkoymamış. Yazarın ilk romanı, 27 Mayıs’tan hemen önceki Türkiye’de siyasi durumu öğrenciler, aydınlar ve küçük burjuva karakterler üzerinden işleyen BİR GÜN TEK BAŞINA, edebiyatımızın klasikleri arasında yerini almış. Menderes iktidarı ile CHP muhalefeti arasında bölünmüş bir halk. Sınırlar çekilmiş yaşamının seyrinden yılmış ancak, korkularını yenemediği için düzenin içine hapsolmuş bir baş kahraman. Buradan da memnun değil, oradan da. Hem aydın kafası taşımak istiyor, hem feodal düşünce kabuklarını kıramıyor. Kenan sanki Türkiye’nin bir insanda vücut bulmuş hâli. Ancak ben bu Kenan’ı hiç sevmedim. Henüz yirmili yaşlarında olmasına rağmen ayakları yere basan, kararlı, ülkesine dair umutlarının peşinde yılmadan koşan, mücadeleci bir kahraman, aydın bir kadın; Günsel. Sanırım en çok Günsel’i sevdim. Siyasi baskıların ortasında filizlenen Kenan – Günsel aşkını merkeze alarak, o günlerin Türkiye’sini, toplumun farklı kesimlerini, karakterlerini ve savrulan duygularını gözler önüne seren muhteşem bir eserdi. Öylesine akıcı bir anlatımı var ki insan kitaba mola vermekte zorlanıyor. Bir tarafta yükselen sınıf mücadelesini takip ederken, diğer tarafta çıkarları uğruna en yakınlarını bile feda eden asalaklar geçiyor önümüzden. Oradan kendimizi kolluk kuvvetleriyle girilen çatışmaların ortasında buluyoruz. Gerçek karakterlerin hikâyelerinden kesitlere de tanık olduğumuz eserde, hele üniversite öğrencilerinin eylem sürecini anlatan yirmi küsûr sayfalık o müthiş bölümü ise soluksuz okudum. “Hiçbir kuşkunun bulandırmadığı bir inançla, pırıl pırıl bir doğruluk duygusuyla bağırıyorlardı: Hürriyet!” Nazım Hikmet’in, “Bir ölü yatıyor on dokuz yaşında bir delikanlı gündüzleri güneşte geceleri yıldızların altında İstanbul’da, Beyazıt Meydanı’nda” dizelerinde anlattığı Turan Emeksiz’in polis kurşunuyla can verdiği bölüme gelince, nedense o günün gazetelerine bakasım geldi. Gerçeği bildiğim hâlde, bu sahiden yaşanmamış olsa diye hissettim belki. Öyle çaresiz, acı hisler işte... Bazı karakterleri şöyle bir araştırayım diyerek kısa molalar verdim. Örneğin “Baba” karakteri acaba Vedat TÜRKALİ mi diye düşünürken, zaaflara teslim olmayan, mücadelenin yol göstericisi bu karakterin aslında Hikmet KIVILCIMLI olduğunu öğrendim. Öğrencilerini korumak için polisi karşısına alan İstanbul Üniversitesi Rektörü Sıddık Sami ONAR, rektörü darp edip yerlerde sürükleyen polis şefleri Bumin Yamanoğlu ve Zeki Şahin ve daha başka gerçek karakterlere rastladıkça, yine haber kaynaklarına gitti elim. Kitabın yine çok beğendiğim yanlarından biri; kahramanların zihin akışı öyle yalın diyaloglarla aktarılmış ki insanın arada bir cevap veresi geliyor. (Oğuz Atay’ı sık sık andım.) Bir diğer yanıysa, karakterlere dair hislerimizi kalıplara sokmamıza fırsat vermeyişi. Bir yerde sevdiğim karaktere başka bir yerde sinirlenirken buldum kendimi. Yeri geldi, “Amaan, ne hâlin varsa gör!” dedim. Eserde bir dönemin olayları anlatılıyor olsa da günümüz siyasi atmosferine hakim olanlar rahatlıkla bunun bir dönemle sınırlı olmadığı çıkarımını yapıp, bugünlere yansımalarını göreceklerdir. Ne bileyim, hani Nazım Usta , Güzel günler göreceğiz çocuklar Güneşli günler göreceğiz. Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar Işıklı maviliklere süreceğiz… deyince, ben de gerçekten o günler gelir sanmıştım. Bir değil, birden fazla kez okuyacaklarım arasında yerini alan bu eseri şiddetle tavsiye ederim.
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Ayrıntı Yayınları · 20195,2bin okunma
··
2.278 görüntüleme
Mustafa A. okurunun profil resmi
Vedat Türkali hem yazar hem de aydın bir kişidir. Yazarların aydın olma gibi bir zorunlulukları var mıdır? bilmiyorum ama Türkiye'deki birçok yazar aydın değildir. Sadece yazardır. Türkali toplumu aydınlatmayı kendisine bir görev bilmiş ve edebiyatı ile toplumun dönüşmesi için çalışmıştır. Tabii ki bunda da Nazım Hikmet'ten etkilenmiştir. Toplum ne kadar dönüşmüştür tartışılır ama incelemede de dediğiniz gibi bu roman bir yansıma olarak bugünlere gelmiş ve malesef bugünlerden de izler taşımaktadır. Kenan'a gelince, Günsel gibi güçlü bir karakterin yanında sınıf bilinci olmayan, sinik ve korkak bir adam olarak kalmış biraz. Ama ben onu da sevmiştim.:) Elinize sağlık Neşe Hanım, incelemeniz kitabın daha çok okunmasını sağlayacaktır.
Neşe okurunun profil resmi
Mustafa Hocam, Vedat Türkali’nin kim olduğunu biliyordum ama bu eserini okuyunca daha detaylı tanıma fırsatım oldu. Sahiden de yaşadığı toplumu ileriye götürmeyi hedefleyen gerçek bir aydındı o. “Vedat Türkali’nin yumruğu sadece yazı yazmak için indi.” sözünü hatırladım. Toplumsal konularda yazan yazarların da aydın olması zorunludur. O dönemin izlerini bügünlerde de gördüğümüze göre toplumun ne kadar dönüştüğü ortadadır. Kenan’ı bile seven güzel kalbinizle yaşayın ama ben ona çok sinir oldum:) Güçlü kadının yanında sinik kalır arıza çıkarırlar, sinik kadına baskı yapar arıza çıkarırlar. Hocam, gözüm görmesin bunları, çok kızıyorum.😄 Güzel yorumunuz ve katkılarınız için çok teşekkür ederim. Çok iyi bir eser, umarım okuyanı da çok olur.
2 sonraki yanıtı göster
Gönül. okurunun profil resmi
Kendi bakışaçınla ne güzel yorumlamışsın, kalemine ve yüreğine sağlık Neşe Abla. Bu roman bence bütün Türk edebiyatının en iyilerinden. Hem toplumcu bir bilince hem de ihmal edilmeyen bireylere sahip bir eser. Yeniden hatırlamak bana da iyi geldi:)
Neşe okurunun profil resmi
Türk Edebiyatı’nın en iyilerinden biri olduğu düşüncene kesinlikle katılıyorum Bilge. Sınıf bilinci ve toplum yapısını gerek kişiler, gerekse olaylar aracılığıyla okura aktarma biçimini çok beğendim. Yorumlarken de kırılgan tarafımı yansıtmadan duramadım yine:) Beğenmen çok değerli benim için. Zaman ayırıp okuduğun için, katkıların için çok teşekkür ederim canım. 💐😍
Muzaffer Akar okurunun profil resmi
Arada güzel incelemeler de oluyor sitede. Elineze sağlık. Ben bir solukta okumuş ve irkilmiştim. Bambaşka bir roman. Evet, Günsel'di değil mi?
Neşe okurunun profil resmi
Hakikaten bir solukta okunan kitaplardandı. Bu aralar okumak için geniş zamanım olmamasına rağmen bazı işleri askıya aldım ki bitirebileyim. Çok etkileyiciydi. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim Muzaffer Bey. Beğendiğinize sevindim.
Necip G. okurunun profil resmi
Neşe hanım çok güzel bir yere değinmişsiniz. Bu tür romanları ‘dönem romanı’ başlığı altına sıkıştırmak aslında romanı da ve alt mesajlarını da bir yere hapsetmek gibi oluyor. Evet romanın konusu belki bir ‘dönem’ üzerine yoğunlaşıyor olabilir ama yazar sadece yaşadıklarını anlatmak isteseydi bir roman yazmak yerine hatıra kitabı veya otobiyografi falan yazardı. O yüzden bu tür romanları, yaşadığımız dönemi de karşımıza alarak okumak ve mesajı doğru değerlendirmek gerekiyor bence. Ve bir de, Kenan karakterini anlattığınız satırları okurken gözümün önünden onlarca Kenan geçti:) Bu Kenanlardan çok çekti bu memleket:) Umarım birgün bir Vedat Türkali kitabıyla tanışmak kısmet olur. Okumayı hayli geciktirdiğim yazarlardan birisi... Emeklerinize sağlık, kitaptan ne kadar etkilendiğiniz, satırlarınıza da yansımış. Keyifli okumalar dilerim...
Neşe okurunun profil resmi
Necip Bey, bizim büyük eksiklerimizden biri de ülkemiz ve dünyada geçmişte yaşananları bugün karşımıza alıp değerlendirme zahmetine girmeyişimizdir ki siz yorumunuzda bunu çok güzel ifade etmişsiniz. Bu karşılaştırmayı yapıp mesajı alan bir avuç insandır. Zaten farkında olup endişe eden de yine bu bir avuç insan. Yoksa ezberden konuşan milyonlar kime çare olmuş bugüne kadar? Ondan sonrası sen şusun, ben buyum diye devam eden bir kör dövüşü. Sürpriz bozmamak için karakterler konusuna fazla girip detaylandırmadım ama Kenan’ın ne olduğu daha ilk sayfalarda belli olduğu için onu rahatça yere çaldım:) Hakikaten gerçek hayatta sağımız solumuz onlarla dolu. Olmaz olsunlar:) Öyle çok okunacak eser var ki, sağlığımız yetsin de okuyalım inşallah. Yazarın üslubunu sizin de seveceğinizi tahmin ediyorum. Güzel yorumunuz ve katkınız için çok teşekkür ederim. Keyifli okumalarınız olsun.
Papatya okurunun profil resmi
Okuduğum zamana geri döndüm 😊 güzel bir inceleme olmuş emeğine sağlık 🌼☘️🌿
Neşe okurunun profil resmi
Önceden okumuş olduğumuz kitapların yorumlarına rastlayınca gerçekten öyle hissediyoruz:) Beğendiğine sevindim. Zaman ayırıp okuduğun için teşekkür ederim Papatya. 💐🥰
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.