Gönderi

Acaba hakikaten Nuri Killigil de bir suikasta mı kurban gitti?
Dr.Şefik Hüsnü hâininin idaresinde ve 56 kişilik bir şebeke halinde faaliyete geçen onlar; dünyanın kurulduğu günden beri hür, müstakil ve efendi olarak yaşayan Türk milletini Moskof boyunduruğu altında inletmek için kızıl cennete kaçarken yakayı ele veren onlar; İstanbul Şehir Tiyatrosuna kızıl (Düşman) piyesini sokan onlar; (Sovyet Rusyaya Niçin Hayranım!) adlı kızıl paçavrayı yazan onlar ; bir zamanlar gemi azıya alarak Süleymaniye Camiine kocaman Orak-Çekiçli Rus bayrağını çeken onlar; İzmir'deki Antrepo ile Adana'daki İplik Fabrikasını yakan onlar; Karabük Demir ve Çelik Fabrikasını berhava etmek için teşebbüse geçen onlar; Nazilli Kombinasındaki Radar cihazından faydalanarak ezelî ve ebedî düşmanımız Moskoflarla gizli gizli muhabere eden onlar; zemin ve zamanı müsait buldukça (Yaşasın komünizm, yaşasın Stalin!) diye bağıran ve Rus orduları sınırlarımızdq gözüktükleri zaman milliyetçileri kıtır kılır keseceklerini açıktan açığa söyleyen onlar ; zerre kadar utanıp sıkılmadan Çanakkale'ye (Tahtakale), Türk şehitlerine (Budala) diyen ve bu vatana bir köpek kadar bile bağlı olmayan onlardı...Yetkili ve ilgili şahsiyetler ne derlerse desinler, adli makamlar hangi hükme varırlarsa varsınlar, değişmez kanatimizce Milli Eğitim Bakanlığı ve Güzel Sanatlar Akademisi binalarıyla Sütlüce'deki Silah Fabrikasını yakan, vatan ve milletiniz aleyhine daha bir çok sabotaj ve casusluk teşebbüslerine girişenler de onlardır...
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.