Gönderi

Yine firari bir uykunun esiriyim...
Bir insan kendini ne zaman çok güçsüz, çaresiz hisseder sizce ? Ben sevdiğim biri acı çekerken o hisse kapılıyorum. Elimden bir şey gelmemesi, çaresiz kalmak, derman olamamak... Gücümün tükendiği tek andır. Bütün duyularım bloke olur, hissizlik neymiş iliklerime kadar anımsarım. Zihnimde uçuşan bütün düşünceler bir anda terk beni, bomboş kalırım. Ne kadar kıymetliymiş aktif bir zihin o anı düşününce anlarım. Hele birde kilometrelerce uzağındaysa acı çeken sevdiğin, en beteri bu derim. Yanında olmak bir şey değiştirmese bile, acısının dinmeyeceğini bilsem bile yanımda olmaması daha beter yakar içimi. Hep bir korku sarar ruhumu; ya kaybedersem, ya yetişemezsem, ya son kez göremezsem... Böyle gecelerin sabahı çoktur bende, değil uyumak, kafamı yastığa bile koymamam ben. Çok gıpta ederim, korkularından uyuyarak kaçanlara... Ben içimde çözülmemiş duygular ile geceyi ayakta geçirir, güne merhaba demeye niyet ederim. Sabaha çıkmayı şükür sebebi sayıp, dilime duayı, gönlüme ferahlığı, hastalara şifayı ve hayata inancı tazeler güne öyle başlarım. Uyku sakin bir zihnin, sağlıklı bir bedenin, rahat bir vicdanın hediyesidir... Benim zihnim sakin değil, bedenim yorgun, vicdanım gidemediğim yerler, dindiremediğim acılar yüzünden rahat değil! Uyuku da olanlara gıpta,uyuyamayanlara selam...
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.