Gönderi

108 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Barış Bıçakçı’nın ilk okuduğum Bizim büyük çaresizliğimiz romanından sonra tekrar okumayı tercih ettiğim kitabı bu oldu. Bu kitap bir öyküler kitabı. İlk kitabını okuduğumda “durum öykücüsü” olduğundan ve durum öyküleriyle çok barışık olmadığımdan ama kendisinin biraz aramızdaki buzları çözdüğünden bahsetmiştim ;) Buzlarımız iyice erimeye başladı. Ve bu kitaptakiler tam bir durum öyküsü. Küçük küçük, sonunun tamamen okuyucuya bırakıldığı, ee şimdi ne oldu? dedirten fakat bunu tatlı bir şekilde dedirtip akabinde hayal gücünle sonunu istediğin gibi bitirdiğin soğuk kış gecelerinde içilen tarçınlı sahlep tadı veren öykülerden oluşuyor. Cümlem uzun oldu ama öykülerin hissettirdikleri de uzundu ;) Dili yormayan, bembeyaz bir kar örtüsüne incitmeden basılmaya çalışan adımlar gibi sakin ve akıcı... İçinden en güzel öykü seçemem çünkü öykülerin hepsi ayrı kulvarlarda birbirlerinden öndeler. Hayatın içindeki ufacık detaylar nasıl önemli hale gelir? sorusuna cevap verebilecek cümleler, kişiler, olaylar, hayatlar var bu tarçınlı öykülerde. Sırf bu tat için bile okunmaya değer.
Baharda Yine Geliriz
Baharda Yine GelirizBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20201,948 okunma
·
171 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.