Gönderi

Zaten insanın varoluşunun nedeninin, varoluşunun kendinde olmadığını kim bilebilir? Belki de o, nedeni ve nasıl olduğu değil de sadece, duvarları kaplayan ve çukurları çevreleyen çiçekler veya bir günden diğerine biten mantarlar misali, yaşaması ve ölmesi gerektiği bilinerek dünya yüzeyinin bir noktasına raslantı sonucu atılmıştır. Kendimizi sonsuzlukta kaybetmiyelim, onun hakkında en ufak bir fikir sahibi olmak için yaratılmadık; bizim için şeylerin kökenine ulaşmak tümüyle olanaksızdır. Zaten kendi rahatımız için de maddenin sonsuz olması veya yaratılmış olması, Tanrı’nm varlığı veya yokluğu hiç farketmez. Öğrenilmesi imkânsız olan ve onu bulup anladığımız zaman bile bizi hiçbir şekilde mutlu kılmayacak birşey için bu kadar acı çekmek deliliktir!
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.