Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

248 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Sembollerle dolu bunaltıcı bir kitap. Aynı zamanda tam bir sanat eseri. Vivaldi’nin Dört Mevsimi’ni dinlemek gibi belki de. Sadece üç bölüm var ama burada. İlki “Pencere”, giriş bölümü . Giriş dediysem öyle giriş gelişme sonuç gibi değil. Kitabın en uzun bölümü: 19 uzun/kısa (en kısası 3 satır) kısımdan oluşuyor. Ziyaretçileriyle beraber kalabalık bir ailenin adalardaki (Prenses değil:) yazlık evindeyiz. Virginia Woolf sağ olsun, bölüm boyunca bir karakterden diğerine, bir zamandan başkasına atlıyor çekirge gibi. Beyinlerin içinde ambale oluyoruz güzel güzel o eski meşhur bilinç akışı tekniğiyle. Anlatıcı 3.tekil şahıs tanrı anlatıcı, değişmiyor. Ama bilinçlerin içindeyken – başka bir yerde olmuyoruz zaten bölüm boyunca- o karakterden yaşıyoruz kitabı. Ve o karakterlerle veriyor vermek istediğini bize Woolf. Biraz gereksiz bir cümle oldu evet ama yazarın yapmak istediğini- yaptığını daha doğrusu, çarpılırım şimdi yapamamış dersem:) – başka türlü açıklayamıyorum galiba. Bay Ramsey üzerinden mesela dünya görüşünü, felsefesini aktarırken Lilly Brescoe üzerinden kadının özgürlüğünü işliyor. (Açıklayamadıysam benim beceriksizliğim yüzünden, kusura bakmayın) Üç bölüm demiştim, diğerlerini de anlatmaya çalışayım. İkinci bölüm “Zaman Geçiyor”da, zaman geçiyor gerçekten :) Zaman geçiyor ve biz bu yalnız yazlık evin yavaş yavaş çözülmesini görüyoruz en uzun süreyi kapsayan bu en kısa bölümde. Zamanla beraber hayatlar da geçiyor ama. Son bölümde kitabın ismindeki “Deniz Feneri” var. İkinci bölümde, yukarıda bir çok defa tekrarladığım gibi, zaman geçmiş, insanlar toplanmış ve bir sonucu yaşıyoruz. Aslında sonuç da yok sonda, yine de kitap bitince, “Aa, ne oldu?” demiyorsunuz. Bir tatminsizlik yaşanmıyor yani. Erkekler/kadınlar, hayatın anlamı, zamanın yıkıcılığı ya da yapıcılığı (artık neresinden bakarsanız) , insanların dış ve iç dünyalarının ayrımı gibi bir çok teması var kitabın. Ve başta söylediğim gibi bolca sembol de var En başta deniz feneri:) Gerçekten çok güzel yerler var kitapta. Ama dikkatli okumanız lazım aynı zamanda. Bir yerde boş bırakırsanız kitap alıyor başını gidiyor, siz de sıkıldığınızla kalıp arada, a burayı ne kadar güzel yazmış diye tatmin ediyorsunuz kendinizi, kitap ama sıkıcılığıyla kalıyor kafanızda. Dönemine göre gerçekten büyük bir yazar Woolf. Kesinlikle over-rated birisi değil, kendisine verilen değeri sonuna kadar hak ediyor. Ama yazar için bir başlangıç kitabı olarak da düşünemem bu eseri. Yazarın düşünce yapısını anlamak için
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir Oda
yeterli sanki. Bu daha çok tekniğinin zevkine varmak için okunacak bir kitap bence. Ama nasılsa yolunuz yazarla kesişince okumak isteyeceksiniz yine de bunu . O yüzden iyi okumalar şimdiden.
Deniz Feneri
Deniz FeneriVirginia Woolf · İletişim Yayınları · 20215,8bin okunma
··
263 görüntüleme
Necip G. okurunun profil resmi
İncelemeyi okurken kalp çarpıntısı yaptı, birkaç tel saçım döküldü, 3 defa esnedim, oturma pozisyonumu değiştirdim... Kitabı okuduğumu düşünemiyorum:) 32. Sayfada falan serum bağlarlar herhalde... Allah bu bilinç akışını bulanı bildiği gibi yapsın:) Neyse ki sen şu tip kitaplara böyle incelemeler yazarak bir deniz feneri gibi yol gösteriyorsun:) ‘Ortamlarda duyar kasmak için okunması gereken yazarlar’ listemde ilk sıralarda gelir Virginia Woolf... Sen dahil değilsin tabii ki bu tanımlamaya. Bir etkinlik vesilesiyle okuduğunu biliyorum. Türkiye’deki karşılığı da Tezer Özlü’dür ama o henüz Instagram feministleri tarafından fazla keşfedilmediği için hala doğallığını koruyor. Umarım akibeti benzemez... Ellerine sağlık Erhan... İyi ki denk geldim bu incelemeye. Sağlıcakla kal değerli dostum...
Erhan okurunun profil resmi
Çok sağol Necip, daha Tezer Özlü'ye terfi edemedim ben ama:) Simge isimlerinden biri evet feminizmin Virginia Woolf, önemli bir yere sahip olduğu da doğru bu duyar kasma çağında. Bu kendisinin suçu değil haliyle. geçen yüzyılın başlarında, daha twitter linçleri icat edilmemişken, yaşamış kendisi. Dönemine göre oldukça ileri bir isim. Hem düşünce hem yazın olarak. Ama kült olmasının sebebi yaşamı ve intiharı tabii. Yapacak bir şey yok. Bilinç akışı ise bambaşka bir olay zaten sevmediğini biliyorum zaten, o yüzden yazıyorum bu incelemeleri zaten:) Bu kitaptaki esas sıkıntı sadece bilinç akışı değiş ama zorluk açısından , karaker bolluğu, simgelerin bolca kullanılması, bazı derin analizler. Aslında dil karışık değil ama okurken dikkat etmek , yoğunlaşmak gerekiyor biraz. Ben tekrar okumam demiyorum, okunabilir yani, incelemede belittiğim gibi öçok beğendiğim kısımlar da var. Ama Tezer Özlü'yü sevemedim bir türlü. Uymuyor bana:) Seni buralarda görmek de güzel. Daha çok yaz. Sağlıcakla.
Lady Godot okurunun profil resmi
Mrs.Dalloway’i de (okumadıysanız eğer) okumanızı tavsiye ederim, yine bilinç akışlarıyla örülmüş bir kitap ama daha çok zevk almıştım Deniz Fenerine göre:)
Erhan okurunun profil resmi
Sağolun, listeye ekliyorum
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.