Kitabı okurken , bütün bunları yazan ve yaşayan olarak Kierkeggaard’ın kafasının içini müthiş merak ettim . Öyle küçük ayrımlar ve karmaşık cümlelerle ifade ediyor ki kendini, anlamak biraz güçleşiyor . Kılı kırk yararcasına yaptığı bu analizleri yapan zihni “ Kim bilir başkalarıyla ilişkilerinde nasıl bir zorluk çıkarıyordur.” diye düşünmekten kendimi alamadım .Çok güzel aforizmaların yer aldığı , okuması biraz zor ancak güzel bir kitap . Varoluşçuluğu anlamak için Kierkegaard’ın kaygı , korku , umutsuzluk gibi kavramlarını anlamamız gerekiyor .Danimarka’lı Sokrates’e başlamak için iyi bir yer mi bilemiyorum ama bir yerden başlamak gerekiyor . İyi okumalar .