Gönderi

80 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Gabriel Garcia Marquez’in #albayamektupyok trajikomik uzun öyküsü, gerçekçi bir üslupla yazılmış. Hikayesinin yanısıra, Latin Amerikalılar’ın siyasetinden de izler taşıyor ve savaş sonu sokağa çıkma yasakları, yandaş gazetelerin sansürlü haberleri gibi Kolombiya’nın çalkantılı dönemini de eleştirel bir bakış açısıyla yansıtıyor. Yazar; Albaya Mektup Yok, Yaprak Fırtınası, Hanım Ana’nın Cenaze Töreni ve Şer Saati isimli kitaplarında geçen mekan ve karakterler ile Yüzyıllık Yalnızlık romanının çatısını oluşturmuş. Büyülü Gerçeklik akımının en önemli isimlerinden #gabrielgarciamarquez , babasının işleri nedeniyle savaş kahramanı dedesi ve ona olağanüstü fikirlerini aşılayan masalları anlatan büyük annesi ile büyümüş. Hukuk fakültesinde okumuş ama eğitimini tamamlamamış.Gazete muhabirliği ve köşe yazarlığı yapmış. 1982 Nobel edebiyat ödülünün sahibi olan Kolombiyalı yazar lenf kanseri dahil başka hastalıklar da atlatmış ama zatürre nedeniyle 87 yaşında hayata gözlerini yummuş. Ben yazarın kaleminin asıl; büyülü gerçekçilikle yazdığı hikayelerde konuştuğunu düşünüyorum. Bu yüzden şimdiye kadar okuduğum kitapları arasında Yüzyıllık Yalnızlık romanı ve İyi Kalpli Erendra öykü kitabını daha çok tavsiye ediyorum. (Spoiler!) Kitapta, savaşta ülkesine hizmet etmiş kıymetli bir albayın Kolombiya’nın siyasi çalkantıları yüzünden nasıl değersizleştiği anlatılıyor. Albay, kendisini yoksulluktan kurtaracak emekli maşını getirecek olan postacıyı tam 15 yıl boyunca inatla bekliyor. Bu arada evini ipotek edip kıymetli eşyalarını satmak zorunda kalıyor. Elinde kalan son şey ölen oğluna ait olan kasabanın en iyi dövüşen horozu oluyor. Zaten oğlunun da ölüm sebebi olan horoz dövüşü tutkusu albayı da sarıyor. Tek umudu horozu dövüştürüp para kazanmak. Oğullarını kaybetmiş olmanın acısını yaşayan albayın inatla beklediği maaşı ve horoza bağladığı umutları onun yaşama tutunma sebebi oluyor. "Bir mektubu on beş yıl bekleyebilmek için insanda bir öküzün sabrı olmalı, sende olduğu gibi." diyen karısının bütün uyarılarına umursamaz kalan albayın inatçı ve hayalperest kişiliği ile eşinin akılcı ve cefakar kişiliği sürekli çarpışıyor. Hikayenin bir sonu yok. Horozu kesip yediler mi yoksa açlıktan öldüler mi ya da horozu dövüştürdüler mi bilinemiyor, konu öylece bitiyor.
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,6bin okunma
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.