Gönderi

152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazıma, bir uyarıda bulunarak başlamak istiyorum. Eğer bu kitabı daha okumadıysanız ve okuyacağınız yayın Can Yayınları olacaksa çevirmenin sunuş yazısını kitabı bitirdikten sonra okumanızı öneririm. Şayet yazılan sunuştan ziyade sonsöz niteliğinde. İçerisinde spoiler barındırıyor. Orwell'dan ilk Paris ve Londra'da Beş Parasız kitabını okumuştum. O kitabı da sevmiştim ama bu kitap kadar değil. Uzun zamandır bu kadar sürükleyici, okurken insanı içine alan bir kitap okumamıştım. Bittiğindeyse üzüldüm hatta. Kitap, Sovyet rejimini hayvanlar üzerinden eleştirmek için yazılmış. Bunu zaten detaylı bir şekilde çevirmen de anlatmış. Sovyet tarihi ile ilgili bilgilerim Çağdaş Dünya Tarihi dersinde gördüklerimle sınırlı. Ama biliyorum ki dönemden bahseden pek çok eser yazılmış. Uzun zaman önce ben de bu tarz içeriğe sahip bir kitap okumuştum. O yüzden her ne kadar bu kitapta karakterler hayvanlar da olsa okurken hissettiğim duygu bir zamanlar okumuş olduğum Ölüm Hükmü romanındakiyle aynıydı. Üstünden çok zaman geçtiği için karakterlerin adını hatırlayamasam da o kitapta da Stalin'i hep doğru hep haklı bulan, bir şeylerin yanlış olduğunu düşünüp korkusundan bunu söyleyemeyen, gerçekleri anladığı hâlde işine öyle geldiği için susan insanlar vardı. Bu kitapta da aynı tipler hayvanlar üzerinden verilmiş. Hayvanların insanlar için değil sadece kendileri için çalışıp özgürce yaşamak istemeleri kitabın giriş bölümü. Amaçları güzel gibi görünse de baş kaldırma doğru bir eylem mi? Her ayaklanma başta iyi şeyler için yapılıyor gibi görünse de bir süre sonra amaç baş kaldırılanın yerine geçmeye çalışmak olacaktır. Yazar bize bunu hikâyenin en başında Benjamin aracılığıyla göstermiş. Kitabın ilerleyen bölümlerinde hayvanların hâline üzülmeye başlıyorsunuz. Tabii belli bir kısmı hariç. Kime niye üzülüp kime üzülmediğimi detaylandırmayacağım spoiler olmasın diye ama bir ismin yeri ayrı benim için. Zavallı Boxer! En çok ona üzülmüşümdür. Hayvanların mutluluğu için canla başla çalışıp sonuna kadar inandıkları devrimi devam ettirmeye çalışan tek hayvandı. Belki de sonu o yüzden en acıklı olan oldu. Kitabı elime alıp okumaya başlayana kadar kitabın tam adının HAYVAN ÇİFTLİĞİ Bir Peri Masalı olduğunu bilmiyordum. Kitabın bir fabl olarak kaleme aldığını düşünürsek bu isim çok mantıklı oluyor. Masalların sınıflandırılmasında hayvanların karakter olduğu anlatılara masal türleri içerisinde hayvanları konu edinen masallar ya da hayvan masalları adlandırmaları yapılırdı. Fabl isimlendirilmesi daha sonra oldu. Böyle bir sınıflandırmanın ne önemi olabilir, diyebilirsiniz. Genel masal özelliği gereği masallar her zaman mutlu sonla bitmeli. Ama aynı durum fablar için geçerli değil. Fablar mutsuz sonla da bitebilir. O yüzden Orwell'ın bu romanı fabl şeklinde kaleme aldığını, anlatacağı hikâyenin de gerçekleşemeyecek bir düş olarak gördüğü için Bir Peri Masalı isimlendirmesini yaptığını düşündüm. Siz ne düşünüyorsunuz? Benim kitap için söylemek istediklerim bu kadar. Verdiğim puandan da anlaşılacağı üzere kitabı çok sevdim. Okuyanlar çoğunlukta olsa da azınlıkta kalan kesime bu kitabı okumasını öneririm.
Hayvan Çiftliği
Hayvan Çiftliği
George Orwell
George Orwell
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020249,4bin okunma
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.