Gönderi

Bukowski'nin oğlunun duası.
savaşta onca masum insan ölürken neden beni babasız bırakmadın Tanrım ? Annem, kocası olmadan da dikiş dikebilirdi. Bütün evin yükü, annemin beyaz omuzlarının üzerinde duruyor ve sen bunu biliyorsun. Her seferinde vücuduma yeni izler yaratıyor babam ve sen bunların nasıl oluştuğunu da görüyorsun. Ben minik bir çocuğum. Kendimden çok büyük acılarım ve yaralarım var. Sen bunu da biliyorsun. Sen Tanrı'sın. Her şeyi biliyorsun. Yatağımın karşısındaki pencereden yıldızlara bakmak istiyorum ama biliyorsun işte... Sırtım, maalesef sırtımın üzerine yatamıyorum. Babamın usturasıyla açtığı yaralar var sırtımda. Belki büyüdüğümde çimlerin üzerine uzanıp izlerim. Ama korkuyorum, ya ben izleyesiye kadar bütün yıldızlar çoktan dünyanın üzerinden çekilirse. En azından bunun için bana söz ver. Bir kere bile olsa lütfen yıldızları sırtımın üzerine yatabildiğim yerden izleyebileyim. Ve unutmadan.... Artık canım yanmıyor dayak yerken. Babam sırf ona, yalvarayım, ağlayayım istiyor. Bunu ona vermeyeceğim. 6 yaşındayım. Artık ağlamak yok. Daha da delirtiyor bu sessizliğim onu. Bu benim için. onun dövmek kadar keyifli. Onu bu şekilde yere seriyorum. Eminim. Artık yemek yerken daha vicdanlı davranıyor. Popomdaki yaralardan oturmakta zorlandığımı anladı. Popomun altında iki minder koymama izin veriyor ve çok eğleniyor bu durumla. Neyse ki oturabiliyorum. Annemi koruyamıyorum ama hala... Şimdi senden bir şey istiyorum. Yeni bir cehennem yarat. Bu dünyada olmalı. Savaş gibi. Savaş olursa babamı belki daha kolay öldürebilirsin. Bunu yapabileceğini biliyorum. Bize yardım et Tanrım. Onu öldür.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.