Gönderi

"Nitekim çeşitli mesleklerden meydana gelen bu beş yüz halk temsilcisi apayrı fikirlerle, çoğu zaman aciz bir topluluk meydana getirirler. Ancak sanmayınız ki bu milletin en seçkin ve aynı zamanda en akıllı ve zeki kimseleri bunlardır. Diğer taraftan, akıl ve zekâları belli bir seviyenin üzerine çıkmamış yüzlerce seçmenin oylarıyla seçilmiş olmaları da işin bir başka cephesidir. Bu sebeple, dehanın çoğunluk usulünün ürünü olabileceği yolundaki fikre ne kadar karşı çıkılsa azdır. Her şeyden önce bir millet ancak kutsal zamanlarda gerçek bir devlet adamını çıkarır, yüzlerce değil. Bir başka husus, kitleler her türlü seçkin dehalara tuhaf bir içgüdüyle düşmandırlar. Böylesi bir durumda seçim yoluyla büyük bir adamı keşfetmek, iğnenin deliğinden bir devenin geçmesinden daha zordur. Dünya dünya olalı, icraata geçirilen şeylerin hepsi şahsi hareketle elde edilmiştir. Oysa değerleri çok düşük derecede beş yüz kişi milletin en önemli meseleleri hakkında karar verebiliyor ve öyle hükümetler kuruluyor ki bunlar her özel meseleyi çizmeden önce bu kutsal meclisle birlik kurmak zorunda kalıyorlar. Demek ki koskoca bir ülkenin politikası bu beş yüz kişi tarafından yapılıyor."
Sayfa 81 - Sonsuz KitapKitabı okudu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.