“Silas Marner” “George Eliot” Asıl adı Mary Anne Evans olan ve “George Eliot” mahlasını kullanan yazar bu durumun sebebini “ Kadınlar yalnızca hafif aşk romanları yazar...” önyargısını kırmak ve etkili bir eser ortaya çıkarmanın gücünü kullanmak olarak açıklar. Dokumacı olarak yaşam süren Silas Marner; gençlik yıllarında yaşadığı olumsuz bir olay neticesinde doğduğu toprakları terk etmek zorunda kalır. Artık güvenemediği insanlarla yaşamanın bir anlamı kalmadığını düşünür ve gönüllü sürgününde tüm enerjisini mesleğine, dokumacılığa verir. Tüm yaşamı dokumacıktan kazandığı parayı biriktirmek olan Silas Marner’ın olumsuzluklar peşine bırakmaz ta ki bir bebeğin aralık bıraktığı sokak kapısından evine girene kadar... Artık Marner’ın yaşamak için bir amacı ve destek almak için bir tutamacı vardır. Marner artık hayatı daha mutlu yaşamakta ve sisin dağılması gibi geleceğine daha umutla bakmaktadır. Dönemin sınıf ayrımının problemlerine değinildiği, mutluluğun ve hayat gayesinin nasıl olması gerektiğinin sorgulandığı, sevginin, şefkatin vefa ile birleşiminden nasıl bir yaşam çıkabildiği; hataların, telafilerin,manevi duyguların ve kader anlayışının birey ve toplum üzerindeki etkisinin başarıyla anlatıldığı klasik gibi klasik bir eser. Eser hakkında olumsuz düşüncelerim ise; eserin ana temasının çok dışında kalan karakterlere gereğinden fazla yer verilmesi ve çok fazla lokal bölge isimlerinden bahsedilmesi. Bu gibi bilgilerin yer aldığı 25-30 sayfalık kısım eserde olmamış olsa akıcılık ve bütünlük anlamında daha başarılı olabilirmiş. Klasik eser okurlarına mutlaka tavsiye edilir...

Silas MarnerGeorge Eliot · Can Yayınları · 2020651 okunma

·

73 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Barış Ş.