“Ciğerdelen”
“Safiye Erol”
İlk Olarak “Ruh Adam” eserinde Güntülü karakterinden öğrendiğim (Nihal Atsız’ın tavsiyesi olarak okuma listeme aldığım), sonrasında Atsız’ın öğrencilerinden Prof.Dr. Ahmet Bican Ercülasun’ un övgülerini okuduğum esere nihayet sıra geldi.
Eser ; 1940 yıllarında Turhan ile Cangüzel arasında geçen bir aşk öyküsünü anlatır, anlatır ama asıl romana derinlik katan Cangüzel’in hisleriyle şekillenmiş, atalarının tarihi öykülerini konu alarak yazdığı hikayelerdir. Hikayelerde, Cangüzel, Estergon Kalesinin yakınlarında yer alan, Ciğerdelen isimli Türk Palangasında (küçük savunma kalesi) yaşayan Sarı Sipahiler olarak bilinen atalarının Ciğerdelen’i savunması ve bu sırada yaşanan aşkı anlatan “Yedi Peçeli” hikayeleridir.
Kah 16.yüzyıl, kah sa 20.yüzyıl ortalarında gidip gelen eserde , Safiye Erol ; Ciğerdelen’in düşmesiyle , Osmanlı’nın gerileme ve dağılma sürecini , geçmişte ve günümüzde yaşanan aşkların vahim sonuçlarına ışık tutacak şekilde anlatır. Doğu ve Batı karşılaştırmasının da yapıldığı eserde Yazar tercihini Doğu’dan yana kullanır.
Anlatılmasının gerçekten zor olduğu fakat okuma sırasında başarıyla okura hissettirilen tarih şuuru, tasavvuf bilinci, milliyetçilik teması, vatan sevgisi temeli ve mistik duygular sarmalı ile okuduğum en güzel romanlardan biri oldu.
Tekrar okuyacaklarım bölümüne alınan eserlerden oldu çünkü tek seferde okudum ve tamamdır demek sanırım bu eser için ziyadesiyle haksızlık olacak. Tekrar okunmak ve düşünmek gerekiyor.
Okumayı gerçekten sevenler ve zaman kaymalarından lezzet alanlar için şiddetle tavsiye edilir.