··
714 görüntüleme
İncelemeleriniz uzun zamandır ortak takipçiler vasıtasıyla karşıma çıkıyor. Öncelikle emeğiniz çok büyük, bunun için takdir ediyorum sizi. Kendimce bilmişlik taslamak istemem, edebiyatın akademik tarafında olan, makalelerle haşır neşir olan ve tez yazmış (ve ikinci defa yazmakta olan) biri olarak naçizane ufak bir eleştirim olacak, bunu da lütfen yanlış anlamanızı istemem: İncelemeleriniz fazlasıyla 32.Gün belgeseli gibi. Buradan ne anladığınıza göre değişir elbette, ucunu açık bıraktım. Demek istediğim şu ki, kitabın içeriğini baştan sona anlatmak demek incelemekten öte geniş bir özet gibi oluyor. Evet, arada sizin yorumlarınızı da görüyorum ama bu yorum içeren cümle sayısı artsa ve içeriğe dair uzun akışlar biraz kısaltılsa daha kaliteli bulabilirdim. Dediğim gibi bu kişisel bir yorum ve kendim ne dersem doğrudur gibi bir algım kesinlikle yok, belki de hatalıyımdır. Şahsen ben kitabın baştan sona içerdiklerini okumaktansa sizin görüşlerinizi öğrenmeyi daha çok isterdim (mesele spoiler vermek de değil bu arada). Kaliteli insanların nicelikten öte niteliğe, yani uzunluktan öte anlatılana ve nasıl anlatıldığına önem verdiğini düşünüyorum.
Eleştirim bir yana, site içinde rastladığım profiller arasında, içeriği en geniş, en emek verilmiş incelemeleri sizin yaptığınızı da görüyorum. Ben de bu kitabı okumaktayım ve bitirdiğim zaman yapacağım inceleme sizinkinden daha iyi olmayacak, bunu da biliyorum.
Emeğinize sağlık.
Teşekkür ederim düşüncelerinizi paylaştığınız için ve eleştiriniz için. Sondan başlayacak olursam, benimkinden daha iyi bir inceleme yazabilirsiniz tabiki.
Aslında, bu tarz yaptığım inceleme sayısı, totalde çok azdır. Yazdıktan sonra bu yönde kendimi eleştirmiştim hatta, herhalde bu kitabı ve Celine'in sözlerini/tespitlerini çok yerinde bulmuş olmamdan dolayi onlara çok yer vermek istemiştim.
Belgesel gibi olma ile duyguları birleştirmenin dengesi olmalı diye düşünüyorum, bu hususta benim de dengeyi bulamadığım zamanlar oluyordur illaki, ben de mesela incelemelerde duygular fazla belirtilirse onları çok okuyasim gelmiyor. Tabi istisnalar kaideyi bozmaz. Hatta yer yer ben de duygularımı fazla belirtebiliyorum.
Sonuçta yapıcı eleştiriniz için teşekkür ederim.
Muhteşem bir inceleme olmuş Kaan, eline sağlık. Kitabın röntgenini
çekmişsin resmen :)
İşime geldiğinde ben de çoğunlukla “insanlık idealleri”nden dem vururum; ama Berdamu gibi düşündüğüm zamanlar da oldukça fazladır. Berdamu kadar yaşanmışlığım olsa belki ben de tam olarak onun gibi düşünebilirdim; ama sıcak evimden konuşurken insanlık ideallerini savunmak daha kolay geliyor galiba.
Uzatmayayım. Tekrardan eline sağlık. Listeme ekledim.
Teşekkür ederim Semih, beğenmene sevindim.☺ Bence hepimiz az veya çok aynıyız bu konuda. Bardamu gibi olaylar yaşasam, ben kesin onun gibi düşünürdüm. :))
Ellerine sağlık Kaan. :)
Kitabı okumuş olduğum halde tekrar okuyasım geldi sayende. :)
2.dünya savaşından gına geldiği için okumayacaktım ben bunu ama fikrimi değiştirirttin, çok güzel olmuş eline sağlık :)
Teşekkür ederim Barış :) Tipik 2. Dünya Savaşı tarzı değil zaten :)
Çok güzel bir inceleme olmuş.👏🏻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.