Gönderi

KOMPLOLAR VE TEMİZLİKLER, 1924-1926
Bu başarı cumhuriyet rejiminin devamlı ilkesi haline getirildi. Ordu siyaset sahnesinden bütünüyle dışlanmadı, fakat muvazzaf subayların merkezi devlet organlarında bağımsız bir güç kullanmalarına engel konuldu. George S. Harris'in belirttiği gibi, "Atatürk'ün orduyla sorunu orduyu siyaset dışında tutmak değil, kendisine ve cumhuriyete bütünüyle sadık kalmasını güvenceye almaktı." Önceki öykü, en dolaysız dışlama nedeninin, 1920'lerde bazı generallerin yükseltmeye çalıştığı muhalefet olduğunu gösteriyor. Ne var ki, daha geniş anlamda Atatürk, siyasetle yakından uğraşmayı subayların askeri performansları önünde ciddi bir engel olarak da görüyordu. Altı günlük konuşmasında açıkladığı gibi: Komutanlar, askeri görev ve sorumluluklarını düşünüp yerine getirirken, siyasi mülahazaların kararlarını etkilememesine dikkat etmelidirler. Unutmamalıdırlar ki, işi siyasi meseleleri düşünmek olan başka görevliler de vardır. Esasında 1923-1926'da Atatürk'ün kavradığı şey, Mahmut Şevket Paşa'nın subayları siyaset girdabının dışında tutma aziz tutkusuydu. Bu başarının yararları sonsuzdu. Jön Türkler yönetiminde ordunun sürekli müdahalesi imparatorluğu harabeye çevirmişti; yeni cumhuriyet yönetiminde Türkiye onyıllardır tanık olmadığı bir siyasi istikrara ulaştı.
Sayfa 115 - Alfa | TarihKitabı okudu
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.