Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

512 syf.
·
Puan vermedi
·
17 saatte okudu
| spoiler!
• Fransız yazar
Emile Zola
Emile Zola
'nın 1880 yılında tamamladığı, Dünya Klasikleri arasında olan ve adını eserin kahramanından alan
Nana
Nana
20 ciltlik Les Rougon-Macquart serisinin dokuzuncu kitabıdır. Paris'in çürüyen toplum yapısını bir kadının hayatı üzerinden anlatan Nana, yazarın daha önce okuduğum
Meyhane
Meyhane
kitabındaki kadın karakter olan Jevez'in kızıdır. İçerik: Nana, ailesinin de içinde bulunduğu yoksulluk nedeniyle güzelliği ile kazanç sağlamaya çalışan bir kadındır. Henüz 16 yaşındayken anne olur ve 18 yaşında tiyatro adı altında farklı amaçların güdüldüğü bir yerde çalışmaya başlar. (Paris'in kirli yüzünü gösteren bu mekanın ne amaçla kullanıldığının farkındadır herkes.) Nana, bayağılıkların arasında oradan oraya savrulurken birçok kişiye zarar verir ve birçok kişiden de yaralayıcı darbeler alır. Oğlunu bırakıp Rusya'ya giden ve döndüğünde oğlunun öldüğünü öğrenen karakterimiz çiçek hastalığına yakalanıp bir otel odasında ölür. Her ölünün ardından olduğu gibi Paris Nana'yı iyi anmaya başlar fakat asıl hissettikleri ölüm yatağında uyuyan ve güzelliğinden eser kalmayan bu kadına acıma duygusundan öte bir şey değildir. Benim kitap hakkındaki düşüncelerime geçecek olursak: Karakterler kafa karıştırıcı derecede fazla, kitaba anlaşılmayan karmaşık ilişkiler hakim. Emile Zola severim fakat okumasaydım da kaybedeceğim bir şey olmazdı sanırım. Erkek karakterlerin kadınları sürekli aşağılamasına karşı kadın karakterler asla kendini savunmayıp aksine bu erkek karakterlere daha da sokulmakta sevgisi daha da artmakta kitaba göre. Kadın karakterler ne kadar yıprandığının farkında değiller mi yoksa bundan hoşnutlar mı anlamak çok güç ayrıca kadınların bu hayattan kurtulmak için çaba sarf etmeyip aksine yaşamını sürdürmek için ölene kadar bir hatta birçok erkeğe ihtiyaç duyduğunu çok fazla hissettirmesi de kitabın beni rahatsız eden başka bir yönü. 260. sayfaki şu cümle dikkat çekmekte:"Güvenin olmadığı yerde sevgi de olmazdı!" kitabın hiçbir yerinde herhangi bir sevgi cümlesine rastlamadım kaldı ki varolan ilişkiler güven ve sevgi üzerine kurulu değil zaten. Kitabın sonlarına doğru yazılan "Olan kadının kendisine oluyor" cümlesi de absürt bir yandan çünkü karşılıklı bir durum söz konusuyken hatalardan sadece kadınların mesul tutulması düşünülemez. Sonuç olarak okunmasa da olur gibi. Tabii bana göre, tercih sizin. Keyifli okumalar :)
Nana
NanaEmile Zola · Akvaryum Yayınları · 20124,332 okunma
··
1 artı 1'leme
·
361 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.